Kurşundan ağır yüreklerde

Güneşin bombaladığı kitaplara yıldız işliyorum

Kendi ecel terlerimi dökerek

Bacakları varisli buzdan mermere çizdim gölgemi


Ötede Rum Kilisesi’ne bitişik mey/hanem

 Garsonun  bir kadeh sabır ikramıydı bana

Öğlen güneşinde günah sevap el ele molada

Yakıyor gökyüzü sobasını düşünürken denizimi


An’da dalıyorum derinliklere dip  vurgununa hazırım

Çarşaflarını k/aralıyorum patiskaların b/itiyor 

Kalem ve mürekkep balığı acil yardıma yetişir

Yeniden şiir d/üzüyor kâğıdını altı mayısta Deniz’in


Bilsen nasıl zangırdadı Arnavut kaldırımları

En önde sıkılı yumruğuyla uzun devrim koşusundaydı

Güzel en kısa metrajlı filmini 

Ç/ekemeden geçiyoruz alanlardan


Hep mayıslarda mı aklımdasın,  haşaaa

İnadına alnına karanfil sürdüm 

Soğuk namlusuna devrimlerin  kurşun yerine

Sevgi dolu göğsümde yediveren açasın diye

          ______________İrfan karabuluT