Hikaye 18 yy Fransa'da geçmektedir. O zamanlarda bir dük imparatora bağlılığı sayesinde Fransa imparatoru tarafından kendisine bağlı derebeylik verilmiş. Ve dük ailesiyle birlikte bu topraklarda yaşarken bir gün oraya genç bir delikanlı gelir.delikanlı çok geçmeden yolda köylülere rastlar.ve

beyazlar içinde bir kadın görür,merak eder. Yanından geçerken kadına aşık olur. delikanlı hastalığına iyi gelir diye o köyde yaşayan akrabasında kalır.aklı hep beyazlı kadına takılır. ama kadın tam bir rahibedir. İnançlarına ve eşine sadıktır. Delikanlı bir yandan eve yerleşir, bir yandan etrafı gezip tanıma bahanesiyle dolaşır. Asıl amacı beyazlı kadını görmektir. Yanında kaldığı akrabasına(teyzesi) sorar. Beyazlı kadının kim olduğunu öğrenir. Teyzesi bir düşes olduğunu söyler.

Bu dük ün karısıdır. Teyzesi de dükün aksi, suratsız geçimsiz olduğunu ama eşinin bulunmaz biri olduğunu söyler. Şimdi delikanlı beyazlı kadını görme arzusundadır. Teyzesi onu tanıştırma amacı ile küçük bir ziyaret yapabileceklerini söyler.

delikanlı dük ,eşi ve iki çocuğuyla tanışırlar. ve böylece olaylar gelişir. Delikanlı zaman içinde aşkını açıklar. Ama kadın bunun yanlış olduğunu evli ve çocukları olduğunu söyler. fakat delikanlı vazgeçemeyeceğini anlatır. Düşeste aşıktır içten içe sever. Fakat inancı gereği karşılık ve umut vermez delikanlıya. Bir erkek bir kız çocuğu vardır. Bunlarda delikanlıya bağlanır. aileden olur delikanlı bu arada kadın dükün ahlakı ve sert mizacı sayesinde hastalanır. Ama kadın delikanlıya beslediği sevgi, tutku ve gizli aşk sayesinde iyileşme gösterir. Dük eşinin iyileştiğinin farkındadır. Bunu delikanlıya söyler. Beraber yaşamayı onlarda kalmasını ve imparatordan kendisine derebeylik alabileceğini anlatır. Beyazlı kadın ise yasak aşkını inancına bağlılığından gizler. karşılık vermez. Delikanlıya vermek üzere kızını özenle büyütmeye ve saklamaya söz verir. Delikanlı kabullenmez.

Ve oradan ayrılır. Bu ayrılık kadını fena sarsar, tekrar kadın hastalanır. Ama bu kez kurtulma şansı yoktur. Delikanlı başka biriyle inat uğruna evlenir. Kadın bunu bilmektedir. Bunları görünce şok etkisiyle bir daha ayağa kalkamaz. Son günleridir kadının. Delikanlı bir şekilde haber alır ve gelir. Kadın sürekli hayaller görür. Günah çıkarır azap çeker.

Rahip onun geldiğini söyler. Ama kadın ağırdır ve bu halde görmesini istemez. Delikanlı zorlayınca kadın ilk günki beyazlı elbiselerini giyer. Kadın delikanlının kollarında aşkını itiraf eder onu çok sevdiğini söyler. Delikanlıya kızı ile evlenmesini kendisini onda bulacağını söyler. Ve son nefesini bu kollarda verir. Kız da delikanlıyı suçlar. Annesinin onun karşılıksız aşkı yüzünden öldüğünü bilmektedir. Bu yüzden delikanlıya kin besler. Ve asla onunla evlenmeyeceğini söyler. Delikanlıda bunu istememektedir. Beyazlı kadına şatonun en güzel yerinde bir mezar yapar. Ve kendisi de onun yanına bir an evvel gidebilmek için beyazlı kadının mezarı başında yaşamına son verir. İşte aşk işte sevmek bu demek ve derim ki bende 

(EY AŞK SEN NELERE KADİRSİN)

           ____________İrfan karabuluT