Seni tanımakta bir rüyaydı sevmekte diyorum şimdi ben. Oysa senin için fazla değil birkaç yıl evvel aynı şeyleri söyleyemezdim. Hatta ihanet sayardım kendimce. Ama şimdi  farklı. İhanet diyince acaba hangimiz ihanet ettik diye düşünürüm. Arada hayallere saygımız varmı? Ya da birbirimizi düşünüyor muyuz? Kim bilebilir ki? Belki bir gün tesadüfen rastlar okursun. Veyahut sana dair şiirlerimi ayaklarına sererim.  Hep duyarsın, okursun diye  unut(a)madığım sana kanıt diye  yazıyorum.

               Evet, sana sevgimi, nefretimi, hayallerimi ümitlerimi tek tek rüya misaliyle anımsayarak yazıyorum. Diyorum ki ikimiz bir gün olmadık yerde karşılaşırsak nasıl davranırız? Ya da izin sürüp bulsam seni o an ne yaparız? Yahut karşılıklı  birbirimizden haber alsak ki denemelerim hep başarısız, kalbim mutsuz oldu. Fi zamanın  küslüklerini unutarak birer acemi  aşıkları gibi sarılır mıyız seninle? Şimdi acıda olsa ayrı dünyalarda farklı kişiler de mutluluğu arayan yetişkinleriz. Ya bulduk Ya da umduk veya sandık rüya mutluluğumuzu. Aklımda olmadığın bir an bile yok. Seni düşünürüm. Seni aileni yeni yaşantını? Ya sen sevdiğim? Sende bir kerecik olsun rüyada veya gerçekte isteyerek yada yanlışlıkla da olsa ki razıyım düşündün mü hiç?  Öyle çok bilmek isterdim ki bana dair fikirlerini! İyi kötü fark etmez. Bilmezsin ki yalnızlıklarımda hep seninleyim.

                Ne vakit yazsam sen yanımda, aklımdasın. Asla iyimi kötümü diye düşünmüyorum. İhanette saymıyorum. Şiirlerim belki acıtıyor belki mutlu kılıyordur seni. Rüya aleminde can acımaz  yanlışlıklar olsa da düzelir sevenler özlenirmiş. Acaba diyorum ayrı olunca mı kıymete bindik biz? Yoksa birlikteliğimiz olsaydı yine böyle sever/sevilir miydik? Bilinmez ama  bilmek isterdim. Hani zamanı durdurmak ters çevirmek adına yetkili olsaydım. Kendim için hep senli benli zamanlarda kalırdım . Bitmeyen sevinç kırılmayan ümitli günlerde yaşardım. Ne desem de sen yoksun  artık bilinmeyenlisin.

               Bir dileğim olsa dilemek için hep yanında  yaşamak isterdim. Sevmemen, istememen  önemli değil benim için. Senden kuvvet alırdım . Yaşamak için bir nedenim olurdu. Hayata daha sıkı sıkı sarılırdım. Bana beslediğin fikirlerini bilmek için bu kadar rüyalara dalmaz, hakikati tüm çıplaklığıyla yaşardım. Ve nedir biliyor musun? O zaman sen  “Ne aklımdasın, nede yasaklım!..” İşte hiç büyümeyen çocuk! Bu çocuk hala hayalimdeysen demek ki  yaşıyor seviyor ve düşünüyorsun beni. Kendimi böyle kandırıyor ve yaşatıyorum seni sensiz yaşarken. Ya sen?  Kimbilir ne dileklerle  yaşayıp avunuyorsun? Bakarsın bir gün yollarımız iki eski dost gibi kesişir. Sadece yüz çevirmeden selamlaşmak isterim. Öyleyse o vakte kadar mutlu kal beni düşün mutlu ol. Yaşanmış veya yaşanmamış güzel günler adına hoşça kal küçüğüm...

                         ____________İrfankarabuluT