Buruk haziran akşamlarında
Saksıda suskun bir karanfil
Balkon sefasın sürerken begonya
Yaşın enleri erken güz/elleşme derdinde
Akşamsa her zamanki akşam değil
Kaldırımda gölgesine sarılı bir kız
Kız ki saçları örüklü sanırsın ayın on dördü
Periler ülkesinin pembe yolculuğunda
Karanlıkla anlatır masalın muhabbet kuşuna
Sarar kayıp çocukluğu pamuk şekere
Kapılır sokaklar tezahürata arsızlaşır akşamlar
Köşede iş başında ihtiyar bir köşker
Saçar heceye mum alevinde kıvılcımlar
Tırmanır dizlere korku varınca sokağına
Ve çöpleri karıştırırken bir kedi
Kaçırıyor alıp korkuyu kiremidi kırık dama
Akşam ki her zamanki akşam değil yine
Geçiyor simitçinin çığırtkan sesi firarice
Şakaklardan koşarak iç denizime açılan
Dil kenarlarında dedikodu mahallenin
Sayfalarında vukuatsız şiirleri yarım romanın
Emre itaatsiz içtimasını alıyor güya sıska gardiyan
Oysa her zamanki arsızlığında akşam
Arsızlığını alıp tepelerden akşamın
Banmak dondurma külâhını kül ve dumana
Az çilek Aroması koksa ya ağzım
Yol boyu yatmaktan dalları bezmiş ki kirazın
Kirli kulaklarına küpe Çingen kızlarımın
Günü işgalle bitirmekte arsızlığıyla akşam
Ağına takılsa da çığlıklar örümceğin
Sevinç yükünü uğurlar feribotlar
Mavi sofrasında yüz yılların izi kokarken
Koynundan avuçlara şarap damıtır Pertek
Dedim ya dünden tehirli yarına koşar adım
Anadolu’mda arsızlığında yine akşamlar
__________İrfankarabuluT
Emeğine yüreğine sağlık İrfan bey tebrikler hayırlı günler diliyorum efendim
Akşamların rahat huzurlu ve kedersiz geçmesi dileğiyle teşekkür ediyorum.
..........eyvallah