Bir rengin yok senin

Öykündüğün mısralarda gizlisin

Sezilerinle yâd ettiğin ömrün

Hükümranlığında Rabbin

Varsın görünme gözlere

Görmezliğin tininde saklı bir özlemsin

Kaybolduğun kadar bitiminde günün

Gün görmeye meylettiğin kadar hicabındasın

Bitimsiz hüznün

 

Hazansın sen

Hercai bir menekşe

Kalp gözünde saklı güneşisin sevginin

Nameler süründüğün

Nakşında dünün gülümserken s/üzüldüğün

Harcısın göğün

Bozguna uğrayan güneşisin ağaran gündüzün

Yetilerinde saklı bir dileksin

Dilemması hüznün

Dilediğinde sevip de serpilirsin

Kâh çiçeklendiğin

Kâh yüklenip göklerde gezindiğin

 

Güftesin sen

Gürül gürül akan nehrisin sözcüklerinin

Tebessümler giyinmelisin

Tereddütsüz sevip sevilmelisin

Hengâmesi ne ki dünyanın?

Hınca hınç doludur da yüreğin

Sitemlerinden arda kalan

Yalnızlığınla örtündüğün

Yâd edilesi makber

Yaren bildiğin matem

Mabedinde gözlerden ırak

Meltemin serinleten gücüsün

 

Gücüne de gitmesin sessizliğim

Gülümsediğin kadar mutlusun mutluyum

Güneşin duvağında açan gelincik misali

Güvertesinde ömrün

Nazenindir gül yüzün

Emsalsiz bir şiirsin

Ender rastlanan bir çiçek

Solmaya ne hacet

Yeter ki ol desin Rabbin

Olmazın oluru gümüş tepside yâd edilesi

Mazinin güne eşlik ettiği

Matemin de ansızın sona erdiği

Sabrınla katık ettiğin sözcüklerinden

Sızan ışığısın rahmetin

Elbet aşkla ereceğin hidayetin nezdinde

Kabul gördüğün Allah katında

Dualarda saklısın

Her rengin hasretinde

Yeter ki mutlu sonu bekle tüm benliğinle.