Ütüle düşlerimi, ey aşk…
Kabrimden geliyorum sana düşmüşken
yolum bir kere.
Kerrat cetvelinde saklı bir sır gibi
Sıvadığım duvarı teslim ettiğim
ustası şairine
Aşk nasıl da endamlısın sen ve nelere
kadir…
Minyon yüreğimde saklısın
Devasa bir kehanet olsan da
Biliyorum bir rivayet olmadığını
Aşkın çatısında dolaşan ruhum
Gövdemse kayıp her sevdiğimde
Hatta sana tutkum kadar nasıl da ayıp
addedilirsin dünümde.
Maviden tenim bu gece
Titrinde aşk,
Başkaldırdığımsın sen kimi zaman
Gel gör ki baş koydum da sana ezelden
Mukaddes bir yolculuğun radarında
takılı bir düş gibi
Gerçeklere de kani bir rozetsin sen,
ey aşk
Büyüttüğüm zihnimde
Isıttığım sinemde
Hazandan sektim ben sana
Bahar olmanın coşkusu ve muradısın ne
de olsa.
Handikaplar mı saklı dününde?
Bense bir pervane gibi uçarken
Uçuk çıkmaz hem benim yüreğimde
Uçsuz bucaksız bir hatıra bir hatır
belki de dündeki yatır.
Hüznüm dindi bu gün
Büyüdü de içimdeki coşku
Kürediğim kar ve yerküre
Uçmakla iştigalim ben seninle en
tepede
Ruhumdan kat çıktığımsın
Görmeden dahi sanan tutkun
Yalnızlığımsa kaldı dünde çok geride.
Aşka aşığım madem
Ya, sen de bana mı yoksa müzmin
gölgelere mi?
Buyurmadım beni sevmeni
Ama evren buyurdu deli gibi sevmemi
Buğrası gönlün
Bülteni günün, sevgili aşk
Ve şakıyan yüreğim
Kalemse pek bir nüktedan bu gün
Hazır ola geçen ömrüm
Vakitli vakitsiz seninle yolum
kesişmişken…
Ah, aşk:
Makamın ne güzel.
Ah, aşk:
Sensiz aş erdiğim mi?
Ar bildiğim bir ömür
Genelde haberin olmadan sana düştüğüm
İmha ettiğim tüm kötülükler
Zulümden yana ise çetelem
Aşkla aşmadım mı ben tüm güçlükleri?