Düş mavisinde bir rüzgâr göğün terennümü aşkın da şahikası iken iklimde seken kuşlar ve eğreti gülüşler değil günü kucaklayan ne de yarım ağız sevmeler.

 

Bahtın rötarlı mutluluğu ve evren de vermişken muhtırası yürek denen seyyahın.

 

 

 

Mevsimlerden umut, hafız

Bir öğreti ya da temenni seyyah cümleler kurduğum

Aşkın olası yokuşu yarıladığım

Belki de düşüşü gözden sevginin

Gel gör ki; laf olsun diye sevmedik biz ezelden

Atalarımızdan tembihli

Devasa bir kancada asılı aşkın rahmeti

 

İri kıyım kimi zaman karanlık

İrin misali iblisin nefsi ve küf kokan nefesi…

Uzağındayım, hafız

Rabbim korusun tuzağa düşmekten

Varsın düşsün yaşlar yüreğimden

Yeter ki düşmeyim gözünden sevdiklerimin

Bir menkıbe ise içimden geçen

Aşkın da asası karanlığı yutan

Efkârın de dibine vurmuşken

Ne ki geride kalan acılar?

Varsın saf tutayım sonsuza kadar

Varsın adı sabır olsun adı şükür

Adım kadar eminim de içimde esen sevdalı rüzgâr.

 

Ara ara savururken yüreğimi

Savunduğumdur içimdeki iyi niyet

Avunduğumsa her yeni güne dair

Geceyi dahi seçerken gözlerim

Özlerim de özlerim

İnancın verdiği huzur

Yanık koksa da kalemim

Bazense evrene yağan ışık ve nur:

Ben, Rabbime sevdalıyım, hafız…

 

Ah, hafız…

Rengim pembe ve beyaz.

Bazen yüreğim ve severken kovaladığım hız

Bazen kendime bile zor yetiştiğim

Hem bitmez de: ne niyazım ne nazım

Sözcükler kumbaramda saklı

Yüreğimse devasa bir pırlanta

Elbet karşılığı dönerken bana rahmetin tecellisi

Ve huzur duyduğum

Hüznüme dahi sadığım

Kaderimi kabullendiğim ve kendimi

Akan sular gibi berrak ve beyaz olma çabasında

Bazense un ufak dağıldığım…

 

Övünçse yaşamak

Nice öğüt ve öğreti

Rabbim verir tesellisini

Neyse kaybettiğim

Sonunda buldum ya kendimi.

Nifak sokanlardan uzağa kaçtığım

Peyderpey Rabbime ulaştığım.