Hazan ertesi bir yorgunluk adeta
müptelası olduğum.
Hüzün besteleri resmigeçit yapıyor
güz bahçesinde ve kurada payıma düşen bir iklimken adımla anıldığım ve ismimle
yaşadığın.
Girift duygular var görkemli bir
ç/ağrıda soluklandığım…
Aşkın hatırına yaşadığım ve yasadığım
ve yazdıklarım.
İlla ki aşk.
Hurafelerle beslenen mizaçlar var
diğer yandan ve hak ettiğini hak etmeyene sunan tıpkı sevgi gibi sevilmek gibi…
Kopan kopçası sözcüklerin ve işte iri
bir yağmur damlası.
Hacizli yüreğimde hazanlarla örtüşen
hüznüm…
Hulasası aşkın Kerbela’da yaşarcasına
üstünü örttüğüm.
Güme giden duygular ve hırıltılı sesi
göğün.
Yaşanan o can pazarı bazen candan da
öte iken canan
Sözcüklerin hikmetinde buluştuğum iç
sesim
Meali aşk olan sözcükler:
Allah gibi gam gibi özlem gibi.
Allah ile buluştuğumda susan gam
Hatırına sevginin ve insan
mimarisinin sunumu bazen heyecan
Bazen hezeyan
Gök kubbede tahayyül dahi edemediğim
bir rakım ki
Aşkın da menşei Rabbime teslimiyetim
Nifak sokan kimse nazım niyazım
sonlanmazken
Aşk diye diye koştuğum Rabbim.
Sevdim mi çok severim
Beşerim şaşarım en çok da çiçeğim
Dikenli mizacım can yakmaz
Dikenlerimi kendime batırdığım kadar
pervasız
Ansızın hâsıl olan yanık sesi
hasretin
Gümbürdeyen kalbim
İnşirah suresinden yola çıktığım
Nas’a d/okunduğumda s/üzülen yaşlarım
Andıkça adını Rabbin
Ket vuran kimse uzağındayım iblisin
Yanık kelam
Yolda unutulmuş selamım
Şiarı aşk madem hayatın
Şair olmaktan evvel kimliğim insan
Ne kindar ne nefreti boca eden
Sefil ruhların görkemli nefisleri
Bense çocukken öldürdüm içimdeki
sefil nefsi
Nefesim yettiği kadar da yazıp
seveceğim
Ol, diyene tutkum
Yazmam vesile olan sonsuzluğa
duyduğum arzu
Bilinmezin g/izinde
Bazen içine düştüğüm o karanlık
dehlizde
Yürümek ne ki?
Ben pervasızca ve coşkulu koşarken
Rabbime…
teşekkürler