Sarmalısın hiçliğimin…

Tezat iklimlerde saklıdır kayıp kimliğim

Manen sarhoşum

Gövdemde derin obruklar

Yürek denen küfenin hamalı

Ah, sen ki zat-ı muhterem

Bil ki sensizliğinle imtihanım

Yaralı ceylanın közlü kalbi gibi

Varsa yoksa firakım

Sonsuzluğa meyyal fıtratım

Ve seyyah gölgeler

Uzağındayım iblisin ve şerrin

Serdiğim sırlarsa şehrin kalbi surlara

O sırlı aynada kaybolmuş olmalı sırlarım

 

İkbalim…

İtirazımsa hasrete.

İhmal ettiğim bir boşluk adeta yalnızlığın sarnıcı

Kifayetsiz kaldığım aşikâr

Aşina olduğum bu yalnızlık ve efkâr

Düze çıkmanın ertesi olacağım elbet bahtiyar.

 

Yufka yüreğimde pişen bir hicran

Sözcüklerden ördüğüm kasvet

Kimliğime şerh düştüğümse bir şiirin

Nezdinde salındığım yerli yersiz

Tozu dumana kattığım ömrünse olmaz mı bir itirazı?

Sehven yenildim

Manense rüştümü ispatladım ispatlayalı

Edimlerden suskunluk

Ermediğim o hidayet ve nihayet

Hali hazırda cebelleştiğim ruhun duvarları

 

Tütendi yüreğin alev almış kilimi ve içinde sırlar saklı

Ah, yalnızlığın savruk meali

Bazense bir isyan bir başkaldırı

İpe sapa gelmez değil bu rüya

İnceldiği yerden koparcasına

İmbatların çağrısı

Yalnızlığın dünde saklı nice anısı

Var olmanın ilmi belki de sevginin kök saldığı.

 

Ah, nidalar can çekişen…

Fısıltısı yüreğin bazen kendiyle çelişen

Bozguna uğramışlığın atlas dokusu

Saklanacağım coğrafyaların istila ettiği şu mahzen

Hani, hani, bir ömür kapatıldığım

Surları yıkıldı yıkılacak şehrin

Tıpkı o mecazi firarım ihanet ettiği hayaller kadar

İkbali olsa ne ki bu öykünün

İdam fermanı düşlerde saklı bulut bulut

Umduğuma sarıldığım

Bulduğuma şükür ettiğim

Ah, bir de bulsaydım ya kendimi…

 

Sözcükler bazen frapan

Atlas yorganı bu sevdanın

Biat ettiğin kadar

İzini sürdüğün gizlendiğin

Gözümden akan her yaşın

Hesabını mı sormalıydı yoksa cefasını çektiğin hayatın.

 

Bir buluta serildiğim

Huysuz mizacımla bazen fırtına gibi estiğim

Hazanın müşkülü dünle sakit olsa olsa

Bir yıldız olsam ne ki içimde yakan güneşin nezdinde?

Unutulmuşluğum kimi zaman

Uyamadığım düzen ve mekân

Öylesine sevmek yazmaz ki kitabımda

Hicretin çağrısı ile bu aşk gömdü beni mezarıma

Şüheda mazim

Sureti kati yüklendiğim

Bir vecize gibi içimin ılıman iklimi

Kuruyan çiçeklerin aşk ile yeni baştan dirildiği…