Şairin yalnızlığında kilit noktası o
dem: derlediğim duyguların nüktesi sıcak ve yakan bir iklim ve meyve veren
ağacımda saklı bir vaveyla olmanın verdiği hükümle kuru bir dalın kontak
anahtarı elbet yaprak gibi titreyen yüreğim.
İklimin ön sözünde ve yalnızlığın
arka bahçesinde…
Saklandığımdan öte saldırıya uğrayan
sözcüklerim
Bazen yağan rahmet
Bazen içimdeki milat
Bazen sökün eden nice gerçek.
Kayrasında yalnızlığın
Matemini tuttuğum o kayıp ufkun
Gözlerinde daldığımda koyu gecenin ve
aşkın
Kordan heceler dağıldığım
Közümde nice misafir duyguyu
ağırladığım…
Münzevi mi hayat?
Muhbir midir sözcüklerim serptiğim
tek tek?
Muadili miyim yoksa sevdalı şehrin?
Ah, tefe konan iki yakam da gelmezken
bir araya
Tavaf ettiğim senli benli bir zincir
Bazen koptuğum hayattan
Kopamadığım bu sevdalı iklimden
Kopacak kıyametin öncüsü bir buhran
kimi zaman
İçimin yangını
Gönlümün feri
Fendi belki de hayatın
Firarisi olduğum bilumum duygunun
Ah, etmeden alt ettiğim
Af etmeden, terk edildiğim
Aforoz edilen bir imge belki de dünde
kayıtlı.
İhbar ettiğim mizacım
Miadı dolmadı gitti şu seferi
ıssızlığın
Bir rampa ise önümde dikilen
Bir rivayetse asla gerçek olmayan
Bir rica belki de eklem yerlerinden
şiirin
Koca kâinatı bağrına basan
Temennim o ki; hafız
Telaffuzu imkânsız olsa da bu aşkın
Taziyelerimi sunuyorum gidenin
ardından
Geride kalmayı mı yediremedim yoksa?
Yeminler ettiğim yâd edilesi dünün
Soluk mizacı solgun etekleri tutuşan
yerin göğün
Bir mızrap belki ya da azap dolu
küfem
Hamallığını yaptığım dünyanın
Gözden de gönülden de ırak bilinmezin
Bitmek bilmeyen sitemi
Sinemde saklı bir yara
Dikilmesi imkânsız bu savrukluğun
Safça savunduğum kendim olmasa gerek
Irkı olmaz işte acıların
İsyanına şerh düştüğüm kelamın
Varsın sona ersin hayali
Kaf dağlarında gezinen yârin inadına
diklendiğim.
Tek kişilik bir dünyadır kucakladığım
Aşkın da hülasası dünümü kundaklayan
Bir masaldan arda kalan üç beş
kırıntı
Şiir olmaya ne hacet
Şiirin gözlerinde yaşadığım kadar
hayatın
Deminde, tininde boy verdiğim
Bir filiz gibi serpilen sözcüklerin
de olmaz elbet ırkı
İman gücümde büyüyen bir sözcüğüm ben
İlahi Aşkın gücüne vakıf ıssız bir
faniyim
An’ımda saklı binlerce anı
Andığım kadar güzel ve eski günleri
Ant içip de yüzümü yıkadığım ölü bir
aşkın ardından…