Asasıydın aşkın askıntı olan hüzne
dahi rağbet ettiğim…
Telaşla ifa ettiğim vazifelerim
Sevmek ve sevmek mecburi istikamette
saklı bir servet
Pekişen özlem pür-ü pak bu sevda
Naçizane tokuşturduğum hayallerim
Bunca acıyla.
Neydin kimdin?
Nazenin bir güfte bir şiir
Açılmamış bir bohça bir gizin
ihtimamla sakladığı
Güzel gözlerinde aşkın
Yana yakıla yaşamanın verdiği telaşı
Geçiştirdiğim illa ki
Geçkin bir şarkı olsan bile
Değerin asla azalmadı gözümde
Geciken mutluluğun hatırına
Sergüzeşt bir çeyizdi belki de bekası
bu aşkın
Körü körüne yaşamak değil
Körelene kadar hayat kul köle olmak
yalnızlığa
Bir kulp ise takılan yüreğime
Kaderin cilvesi önünü alamadığım rüzgârın
peçesine
G/izlendiğim kadar paçalarımı sıvayıp
koştuğum
O susuz dere
Sudan sebeplerle değildi hüznüm
Hem durduk yere sevmedim seni
Selametle yaşamak yaşatmaksa bu aşkı
Eksik olsan da eksik etekli bir name
idi yakama yapışık
Her ses her şarkı her cümle
Keyfini süremediğim hayatın varsa
yoksa
Bitimsiz fırtınası.
Ve fıtratım
Azığa aldığım yalnızlığın
Bir duası bir dileği
Arz ettiğim sevginin susuz kalmış o
devasa çölü
Kırkladım aşkı kırk yere yamadım
hazanı
Gönlün beyitleri
Ruhun delikleri
Aşka dair bir gizem olsa olsa
yalnızlığın bedeli.
Hüzündüm hazzını duyduğum kadar
Hazandım mevsim yaz olsa ne ki
Ben bu özlemi duyumsadığım kadar
Duyurmak değil de sesimi amacım
Sadece ve sadece sevgiydi mizacım
Mihrabın gölgesi düşmüşken üstüme
Metazori bir sevgi değildi
kanıksadığım
Kayrası mevsimin
Kayıp düştüğüm
Kancası takılı kaldığım
Gökte saklı bir martıydım aslında
Nasiplendiğim ne çok aç susuz gece
Günle beslendiğim
Bazen günü gecesiz sağdığım
Sağalttığım acıların da haddi hesabı
yoktu asla
Rengimdi bu aşk
Ulaştığım rakım ne çok birikmiş bunca
telaş
Dibi gördüğüm defalarca
Diz dize yaşadığım duyguların
boyutsuzluğuna kandıkça
Konduğum o dal ne çıkar ki kırık
olsa?
Köküm sağlamdı sevgim de dirayetim ve
de
Köklediğim kadar duyguları
İkbali bu sevginin nihayetinde
eriştiğim
Yalnızlığın dokunulmazlığı
teşekkür ederim