Bir özlemin tahayyülü idi içinde g/izlendiğim zambakların vakur açışıydı başıma sana her yasladığım.

 

 

Yasaktım geceye dokunan elimden dökülenlerle

Yanlıştım hep de yanlış yapmıştım aşka düşmekle

İçimin izbelerinde dahi saklıydı ışık

Feri sönmek bilmeyen bir yıldızdan da fazlasıydım

Yasıma müteşekkir

Aşka dokunan bir sestim ben

Seslendiğim yine kendim

En çok da ses etmeden sevdiğim.

 

Döndüğüm yeminlerin de günahkâr örtüsü serili idi her şiirde

Şirret rüzgâr makul olsam da aralıksız peşimde

Siması tanıdık tanımadık hangi duyguysa uyduğum

Bazense uyumsuz addedilen benliğim

Hem insan körü körüne sever miydi bilmediği bir lehçede?

 

Bilmeden yaşadığım ve düştüğüm bir uçurumdu aşk

Şahikanın kanadına takılı perçemimdeki ışık

Pençelerini geçiren karanlığa dokunmaksa nasıl da uzak kalmıştım

Gün ışığından

Güleç yüzüm solarken

Damlayan yaşlarımla kundaklamıştım da içimdeki yangını

Kararan bir hece idim bazen yol ve de iz bilmeden

Çok ama çok sevdiğim

Çoklukla iştigal bir nüveydim

Tekil olsam bile takıktım çoğul sözcüklere.

 

Sesle iştigal sessizlik

Seyyah yolcunun çekilen kanına aşikâr

Kansız bir özlemdim sevgiye

Sevdikçe kendime döndüğüm

Sevilmediğimde nankör kedilere sövdüğüm

Sarkacı idim varsa yoksa duyguların

En çok da saygınlık dilediğim evrenden

Düşen payıma korkutucu bir özne gibi

Gözlerimi diktiğim gözlerine

 

Gökdelenler gibiydi sevgim

Bulutları delen bir özneydim

Servetim yüreğim ve beynim

Ansızın da apışıp kaldığım

Zemherilerde geçen yıllarım

Oysaki ben yazın ilk günü doğmuştum

Yetmedi ölüp de dirildiğim sayısız kere

Sefasını sürmediğim ömrün gazabı saklı tinimde

Aşkla aşina bir sözcüktüm nasıl ki özlemim en derinde

 

Devasa bir kehanet

Belki de şehir efsanesi iken mutluluk

Beynamaz gölgelerden çektiğim gün ve gece

Şarlatan iblis uzağımda

Bense yakın güneşe ve Rabbime

Geceleri yaşasam da yarasa gibi

Şakıyan sesiydim seherin

İçine kapanan bir çiçek gibi sektiğim

Bir yürekten diğerine

 

Nabzını alamadığım bir zaman gibi

En çok da sahibesi olduğum bozuk saatin

Gösterdiği doğru zaman günde iki kere

Hala diri ve dik idim

Dilemması aşkın ve özlemin

Gözlerden uzak bir sevgiye nasıl ki meyyal idim

Ve içimde yaşadım aşkı

 

Dışımdaki rüzgârı kolladım

Saydığım şafaklarda içtimada

Yalnızlığın beyhude varlığında nüktedan

Semiren duygulardan neyse payıma düşen

Düşmez kalkmaz bir Allah

Bense sadece yürüyordum içime

İçin için y/andığım kadar aşkı

Bir içimlik değildi sözcüklerim

Aşkın kanayan na’şına uzak bir iklimde

Yeniden doğabilmenin müjdecisi

Ve işte tektim ben sevi dilinde…