Mevsimlerden umut:
En çok da susan seslere yok
tahammülüm
Ve göğün parçalanmış bulutlarından
sızan
Bir ışığın peşindeyim
İrkilmediğim kadar korkuyorum
ölmekten
Ve sapır sapır dökülüyor hücrelerim
Korunaklı güncemin uzağındayım sen
gittiğinden beri
Aşka ırak coğrafyaların nabzını
tutuyorum
Başım darda yürekten saklı tevazu
Tüten dumanın yaktığı gözlerim
İklimlerden yoksun bir heceyim
Bazen devasa bir es verdiğim:
Her sus payı söylem ayrı rövanş
Her sessizlik içimi kıyan hicran
Örtündüğüm yıldız tozları ne ki?
Alasından yıldızım ben içimdeki
şimendiferdir
Beni günbegün s/üzen
Şimdilerde dilimde takılı bir nakarat
Apara kalkan yüreğimle dizginleri
çoktan
Bıraktım elimden
Tutuşan yaprakları kırık dallı ağacın
Karambole giden ömrün dirhemi etmez
andaki mevcudiyetim
Hem önce böyle miydi?
Yeri göğü inletirdi sesim
Yarenim gece yaftalarım hece hece
Sarkıtı göğün
Sinemdeki örtünün
Gizinde kayıtlı bir iklim
Kaybolmaların ertesi içime esen
Yelin kimliksiz neşri
Bir yergiyim bir yargı
Bir varsam bin yoğum
Haşmetli sessizliğin efkârını içtim
tek seferde
Azığa aldığım düşlerin de
küpeştesinde
Tenimde gezinen nemi yaş bildim
Yasla hemhal yasa belledim hüznü
Kıpraştıkça yer gök
Heykel gibi dikildim ortasına evrenin
Nezdinde hecelerin
Havsalam almaz bazen
Niyazım da nazım da dinmez pekişen
Hasretin isli bulvarındayım
Peşime takılan bir kuyruk
Aşk başlı başına bir uyruk
Göğün sitemi saklı içimde
Yüreğin iklimi dilimlerken günü
Geceyi b/ölüyorum ince ince