Kazınsa keşke adım, ah, ismimin gölgesinde yeniden yeşerse şeceresi ölü mevsimin ve yüreğin lahzasında tedirgin bir gülüş kundaklanan gecenin manivelası ve o ıslak, ölümcül, kaygan zemin ruhun buğrası geri dönülmez yemin…

 

 

 

Manidardır çağrısı kaderin,

Ah, ben lal satırlarla yüklü yüreğin

Esef dolu sesinde ansızın doğan

Günün nemli seyri

Ne de olsa geceden kalma acılar dağınık ömrün

Haletiruhiyesinde kazılı satırlar

Kat ettiğim yolun hikmeti ne ki ne?

 

Nemalandığım şunca hüzün baş koysam bir kere mutluluğa

Ve kendime, neylerim neylerim

Yatıya kalan hüzünle ölümle dolu küfem

Küflenmiş vedalar değil hiç biri

Kükreyen yerin göğün

Ruhuma serili matemi ne ki ne?

Yaşı yası dolu engebelerde

Yasa kabilinden hayat sonlanan enkaz altında

Kalan bedenlerin çivileme atladığı bir uçurum adeta

Toprağın kazılı

Toprağın açlığı

Top yekun firar etti edeli

İnsanım ve insan kalmaya yeminli

Canım ülkem, sevdalı vatanım ve milletim

Asla da zeval görmesin kimse ve devletim

 

Bir erkân uğurlayan

Bir enkaz değil sadece altında kalan

On binler yüz binler

Vefalı sesleri ve beden dilleri ve yürekleri

İnsan sevgisi ile dolu neferler:

Ah, ruhum kutsandığım

Ah, nutkum tutulan tutulduğum ansızın

Tutanaklara geçen nice ölüm nice yaşam

Ezkaza dillendirdiğim değil

Emsalsiz bir hüzün reçetesi ve minvali

Ölüm döşeği hiç değil

Akla gelir miydi insanların hanesinin bir mezara meylettiği

 

Rakımı ulu

Rakamı sonsuz

Rengi soluk

Retinası yok artık hayallerin

Ve nice insanın sessiz vedası

Oysaki sesli ve derinden bir ç/ağrı

Kaderin istifli tozu ve tutarı ve ederi

Mevsimin delik ceplerinden sızan ışık gibi

Katmer katmer solan çiçeklerin gizi

Bir annenin sessiz vedası

Bir ailenin vakitsiz yolcuğu

Ruha ırak olsaydı ya, keşke bunca hüzün dolu

Masalı gerçek kılan acıları

İçine çeken müzmin sözcükler nasıl da sessiz ve yaslı

Kaldı kalalı

Karambole gitti nice hayal nice yaşam

 

Mevsimin alamadığım nabzı

Cereyan eden bunca acı

Nasıl da nasıl da kalpleri dağladı

Haznesi geniştir Rabbimin

Ve kutsal toprağı ülkemin

Canım sevdalandğım vatanım ve insanım ve milletim

Devası Allah’ta saklı

Dermanı veren sadece Tanrı

 

Bir rakım ki ölümle boy ölçüşen

Vebali yok

Meali yok

Hiçlik makamında sesler ve ruhlar nasıl da tok

Bir dirilişle ansızın duyulan iniltiler ve hıçkırıklar

İçine kapanan bir çiçek değil sadece

Nice çiçek nice yaşam içte saklı nice ukde

Bir gecede solan yaşam

Renkler aymazlığında gecenin

Solgun simalar ve sedası belirsizliğin

Bir yerde bir gökte saklı acılar

Hulasası yalnızlığın

Gel gör ki yalnız ölmedi bunca insan

 

Emir büyük yerden

Oysaki bizlere düşendi koruyucu kanatlar ve binalar inşa etmek

Dünde ve günde kaykılmış nice hatıra

Bir mevsimin ölü tininde saklı nemi

Yüreğine akıtan gözler ve yaşlar

Rahat uyuyun her biriniz

Mekânınız cennet olsun İnşallah

Yaralar büyük yama büyük

Yâd edilesi mazi

Cereyan eden bu vakitsiz ölümler

Topak topak olmuş binlerce insan

Toptan göç eden

Top yekûn edilen dualarda buluşan milyonlar

 

Vatan olmanın millet olmanın ve tek yürek

Olmanın hakkını veren Türkiye’m ve yaslı insanım

Suskun nidalardan neyse bizlere düşen

Payımıza payda olan bunca niyaz ve hazan yüklü

Çetelesi Şubat’ın cüce cüssesi

Yaptı yapacağını bir gece ansızın

Sevdalandığım Türkiye’miz bir avazda doğan

Gün ve gece ve hüzün ve umut

Yaralar sarılacak elbet

Tutuklu kaldığımız yarınlar ve bizde kalan

Bize miras bize yadigâr

Evlatlar ve yaralı analar…

 

Nasıl da bir gecede esti ve sustu rüzgâr

Gene de bitmek bilmedi esintisi

Yareni yâd edilesi mazisi

Yüce Rabbin nasıl da geniştir haznesi

Mekanın cennet olsun insanım

Yaralarımız elbet sarılacak el ele verdiğimizin neticesi

Bunca acı ve hüzün paylaştıkça

Dinecek tesiri ve duaların izinde ve gizinde

Soluksuz kaldığım tek yürek olduğumuz

Vatanımızın güncesi…