Mutlak bir gölgeydi varlığı aşkın ve muktedir olan hazana düşkün binlerce yaprak ve içimde saklı o titrek vaveyla.

Bir alkıştı içimden taşan aşkın feryadı ve bir tümsek belki de laneti belirsizliğin muştulayansa mevsimden ayrı düşmüş rüzgâr içimin ukdelerini daha bir yerle yeksan eden ve tefe tutulduğum o kadar bulut ne aşkın inkârı ne yalanın varlığı…

 

 

T/uzağına düştüm bir kere

Tutulası aşkın körfezinde

Kof heceler küflü

Kardan beyitler yara dolu

Miski amberi evrenin

Dolsa da miadı dünün

Dokunaklı bir şarkı gibi

Kulağıma çalınan her nota

Bazense koyamadığım nokta bunca acıya.

 

Mağlup olduğum kimi zaman

Mağdur kılınsam da asla kalmam

Altında zanların uçuşan çehremde

Elbet açacaktır da güller her hücremde

Açacağım da yüreğimi sonsuzluğa

Katıksız sevdiğim inandığım nice mucize

İlla ki hâsıl olacak yürek çeperinde.

 

Efkârım kördüğüm

Elemi taşkın aşkın da kabrinde saklı

Matemi ve üstü örtülü sezilerimin rahmeti

Kavşakta unutulmuş kaygı

Kaybolmamın ertesi

Kolluk kuvvetleri yüreğin

Kolaçan ettiğim sağım solum

Varsın olsun takılan peşime

Bazen bir gölge bazen bir zincire

Eklenen

Her önüme baktığımda

Varsın takılsın binlerce çelme.

 

Çeldin aklımı bir kere

Aşkın da mihrabı idi yazmaya durduğum her hece

Miladi takvimin son yaprağı

Hicri aşkın

Hicvi yalnızlığın

Hicreti ömrün

Varsın gömülü olayım toprağa

Yeniden açmayacağıma ne şüphe?

Bir gonca bir nazenin çiçek

Saklı tutulası uğurum ve ufka

Kanat açtığım gün ve gece.