Yalnızlığın sağdıcı idi şiir

Bir de mavi düşler kumpanyası

Aşkı azığa çeken bir tebessüm

En sevdiğimse İlahi bir ateşin kasıp kavurduğu…

 

İçimdeki patavatsız sarkacı

Bazen kapaklandığım dehliz

Aşkın alası ile örtülü ruhum

Ruhumda asil bir dinginlik olmalıydı oysa

Kabaran denizin en dandik dalgası

Sözcüklerim tuzlu ve yaslı yine yeniden

Şerh düşmeyi özlediğim mutlu evren özlemi

İçimin kumandası elbet dirilen yürek soğuk mahzen.

 

Dişimin kovuğunda şarkılar

İlahi Sırdaşım ve ben

Bir Allah’ın kulu bozamaz aramızı

En çok lades dediğim kendim

Kendimsiz bir dünyadan firar ettim sonunda

Lal notalar kaybolmuş duvar piyanomda

Saklı belki çocukluğumun maruzatı

En çok irkildiğim hücrem

Kozamın da eseridir hani içimdeki müphem

Bazense efemine söylemler.

 

Ne alakası varsa yalnızlıkla denmemeli hem

Nemli göğün kırık sayacı

En elzem olan aşk ve şiir olsaydı keşke:

Acılar örten

Ölüler dürten

Yine sözü getirdim işte o meçhul sona

Frapan değilmiş meğer hayat

Bayat ekmeğe dahi duyduğum sevgi ve saygı

Bakir izler dünden

Bozguna uğrayan hayaller hepten miskin

Bir o kadar başımın tacı

Dünden arakladığım elem

Aşkla izdivacı ömrün

Kalsa kalsa üç beş dize benden.

 

Beni bana sunan hüzünde saklı nasıl da

Yüreğin sönmek bilmeyen feri.

Fettan gölgeler

Fevri kabadayı

İstanbul’un havasından suyundan mı nedir?

Bir olamadım şehrin baş tacı

Diklendiğim yedi tepe

Tırmandığım sekizinci

Olmak mı sahiden dünyanın son harikası?

 

Elimden gelenin hepi topu bu madem

Azıcık açılın da geçsin içimdeki en mahrem matem

Saygınız varsa azıcık sevgiye

Melankoli olmayı filan da ben dilemedim hani

Arabesk rüyalar görmek ne haddime

Geçiş hakkı verir mi sahi içimdeki zemberek?

Uykusuz geçen ömrün sefasını sürmekse

Şiirin zemininde

Görüp göreceğim ne mi kaldı?

Elbet Allah’ın takdiri:

Hem boşuna mı bekledim bunca zaman?

 

Ütü izi olmamalı içimdeki mintanda

Sözcüklerim varsın yanık koksun

Bunca acının nazarında

Tapındığım sadece Rabbim

Bir de mahzun rüzgâr nereye sürükleyecekse

Bu yorgun figanı

Bahşeden elbet kaderim

Toz kaçmadı hem şiirin gözüne

Üstelik şirin görünmek filan da değil niyetim

Bir avuç külüm işin aslı

Bir avazda sevdim içimden gelip geçen

Bu seyyah mizacı

Hangi karede saklı olduğunu bir bilsem keşke

Mutluluğun yanıp sönen o sarı ışığı

Uyumsuzluğuma ve sevgime de kefilim ezelden…