Card image cap
Akşam güneşi̇

Hangi sunum?

Hangi lahit?

Hangi tasada saklı yankısı ömrün

Vaveylası kayıp ruhun göğe attığı çalım

Yarım skalasında öğretilerin

Bir mağlubiyet

Pişkin imgelerden taşan hakimiyet

Kayıp kayıp uzaklara

Defolu yalnızlığın bekası ısrarla.

 

Dem vurduğun İlahi bir sancı

Aşkın doğurganlığında

Teneffüs edebildiğin her yarım dalya

Öykünen bir mahcubiyet vurmuşken yüzüne

Akşam güneşinde aldatılmış bir güzellik

Koyuverdiğin her nidanın yürek burkan mirası:

Doğasında hayatın ölümle dansı belki de

Frakı kayıp mısraların telaşlı yolculuğu.

 

Kaportası çöken şiirin uzantısı:

Bulutlardan da hafif bir tını

Duyulmazlığın ç/ağrısında vuku bulan

Israrcı bir şarkı

Kaçkın yürek Kerbelası özlemin

Deşifre ettiğin her manivela

Öğretilerin kabulü

Çöken omuzlarında yasın

Yasa gereği taşkın mizacın infazı.

 

Şimdi şehla bir düş’e kurban verip

Yetim hecelerin kırıp da inadını

Bakracında yüreğin solan güneşin

Son ricası belki de kaykılmışlığın icabeti

Ömrü tek geçen hangi hüzün bulutu ise

Seyrine doyamadığın yanılgıların

Belki de alıntı mahiyetinde sanrı sandığında

Beynamaz kanaviçelerin süt liman yalnızlığı.

 

Ölümü karan,

Yüreği kürekleyen

Don’u iç burkan bir mersiye

Baş koyup düşüp de yollara

Bir elin parmağında binlerce hece iç içe.

Savrulan bir feryat kadar ayyuka çıkan

Refüze edilesi mizansende kayıtlı mizacın

Ölümün acısı düşmüşken döşüne.

 

Yeni bir yangın alırken nöbeti geceden

İflah olmaz da hani:

Yersiz yurtsuz bir hezeyandan arda kalan

Son saniye ölümün vuku bulduğu

Anlık bir hadise.