Düş sayacı, hafız…

Hani aklımın iklimlerinde somurtan sözcükler

Günü b/ölüp de gece oldu mu

Rükûa vardığım elem yüklü yaftalar

Artık ne düşerse payıma

İnsan denen soytarı rüzgârdan.

 

İyi de dertliyim dermanım sende.

İyi de efkârımla baş başa

Rabbime âşık ve sadık

Artık kimin ne derdi varsa benimle, hafız.

 

Mülayim değildim belki öncesinde

Azıcık hırçın ve asi

Gel gör ki mabedimde saklıydım ben

Üstelik yüreğim derin dondurucuda da değildi ezelden:

Ve ben sadece sevdim hem de katıksız sevdim

Acele ile âşık oldum çocuk yaşımdan da öte

Çocuk kalmak suç mu hafız?

Azıcık mayhoş olsa da ruhum

Bak, sevgim yine firar etti hecelere…

 

Sözcüklerim sandalım, hafız

Aşk elbet küreğim

Ah, ben, kürediğim gel gör ki lanetlendiğim

Elbet şeytanın işi başıma uğrasın hem

Hem Allah biliyor içimi

Dışımdaki gölgelerden bana ne, hafız?

Sözcükler tek lüksüm hem de

Sevgiyle diktiğim

Gerçi iki yakam da asla gelmedi bir araya

Ama

Aç değilim ne de açıkta

Beni seven kimse

İçimde büyüyen selin nazarında

Devasa bir damlayım zaman zaman

Gerçi pek de yetemedim ben eşrafıma ama…

 

Bilindik neyse hafız

Bilinmeze aşığım ben:

En çok Rabbime katıksız hizmet etmenin meali belki de

Andığım aralıksız O’nu

Gönül gözümle yaşarken haddimi bildiğim

Bir evren

Vereceğim tek hesap da Rabbime

Günahım da sevabım da O’nun katında kayıtlı hem

Zaten bir ömür zararım da olmadı bir Allah’ın kuluna.

 

Direncim.

Dirayetim.

Nefesim.

Şükür öldürdüğüm nefsim.

En çok da İlahi Adalete duyduğum inanç ve iman

Sabrı da öğrendim ya, sonunda.

 

Nazım ve niyazım

Elbet çok da zor bir insanım

Ve en imkânsızım gerçek kıldığım:

Ne mi, hafız?

Bak, bak, d/okunuyorum kendime

Meğerki en başta sevilmesi gereken benmişim

Sonunda bunu da başardım ya, divanece dönendiğim

Aklın ırmaklarında

Bunca duygunun balta girmemiş ormanlarında

Lakin hizaya gelecekmiş varlığım

Sınandığıma delalet

Ettiğim nice şükür

İhbar ettiğim elbet

İçimdeki sefil çocuk.

 

Akla zarar/mış

Arşınladığım bunca yol

İyi de nasıl severdim ben kendimi?

Can yanmasaydı bunca zaman

Hem O beni bildikten sonra

Sıra bende kendimi bilip de

Ertelediğim bir sevgi

Gülümsemeyi bahşeden evren

Yaşlarım meğer rahmetmiş

Hazan mahsulü bir çiçeğim ben

Üstelik her mevsim kâh solup kâh açan

En çok da o cennet bahçesi

Yaşattığım içimde

Bir içimlik değil hem sevgi ve inanç

Günün getirisi

Geceye gömdüğüm hüznü bol keseden sevip

Acıyla doğan bir şafağım en kızılından

Soluk değil hem güneş

Geceye bile tecelli eden

Tesellisi nice şeyin

Sevmek illa ki için için…