Yangın…
Yüreğimin Zühre’si ve sevgili
yalnızlığım…
Aşkın küfesi ve kütlesi bozguna
uğradığım ne ki
Yalnızlığın sessiz bestesi.
Aşikâr hüznüm ben:
Aşina hüzne.
Ayan beyan âşık olduğum
Yüce Rabbime
Meylettiğim her yeni gün yeniden
Doğduğumun müjdesi
Müptelası yalnızlığın
Seve seve giyindiğim
Kimsesizliğin cübbesi
Ah, soytarı yüreğim:
Sevdanın b/eşiği:
Salındığım ve sallandığım
Karmaşık değil de artık aklım
Kardığım önüm
Şüheda dünüm
Ve göğsümde saklı devasa bir saksı
İçine ektiğim umut ve sevgi
Biçtiğim mevsim
İçtiğim çayın deminde sevk ettiğim
bunca hissi
Nasıl da zimmetliyim aşka
İlahi Rabıta ve konuşlu olduğum yaşa.
Yasım:
Yasam bildiğim yasım ve gözyaşım.
Göğün kırbacı
Aşkın kıvancı
Seyrüseferinde yaşamın
Ne de olsa insan doğası.
Hükmedene müptela:
Hükümranlığında Rabbin, kendime
edemediği veda
İçimde sergüzeşt bir mevsim
Ruhumsa seyyah bir ezgi
Nasıl da gezginiyim duyguların
İçlendiğim her ezan vakti
İçime akıttığım yaşın tek tesellisi
Şükrettiğim her duyduğumda
Nazlı yüreğimin müptelası
Annemin yumuşak sesi.
İsliyim.
Sisliyim.
Sistematik aşka meyyal bir dizgi
İçtiğim hüzün denen şerbeti
Başa aldığım hikâyemi
Derlemekle mükellef
Sevdiğim kadar duyduğum şeref
Alnımın akıyla yaşamanın sevinci
Rabıtam.
Ulvi Rakım Rabbe dönük ruhum
Mevkiim ve makamımsa hiçlik:
Toz kondurmam o tek zerreme
Haiz olduğum tek hazine
Aşkın kubbesi
Sehven ölü bir düş olsam ne ki?
Yalnızlığın izbesi
Nankör değilim
Asla da kölesi değilim nefsin
Boyut değiştirdiğim gün ve gece
Konuşlu olduğum rahmi evrenin
Toprağa ektiğim tek tohum nasıl ki
müptelası imanın
İtiraz etmeden sevmenin güncesi
Ben ki şiire namzet
Ben ki bir gizeme delalet
Sessizliğimle küpe yaptığım kulağa
Her öğüt
Baba yadigârı asalet
Her gün
Devindiğim kadar aşkı kucakladığım
onca rahmet
Zümresiyim duyguların
Sahte değildir duyduğum sevgi
Saygının ötesi yok işte
Israrla sevdiğim umudun bakiyesi
Bir tebessümse nelere sirayet eder
İçimin güneşi
Ruhumun peçesi
Arşı alaya çıksa ne ki hüznüm?
Arzı endam eden yeni günün hatırına
Dizmeye başladım tek tek inci tanelerini
boynuma
O aşk ki…
O hasret ve de…
Uleması olduğum yer gök kubbe
İçimde yok da kalan tek ukde
Muradım saklı en derinden
Nasıl ki bilen biri var beni
Beni bana kavuşturan duyguların her
bir zerresi
Şahitliğinde Rabbin
Konuşlu olduğum gizemin teninde
Dolandığım kadar aşkla ümitle…