Ve düşeş geldi düştüğümde saklı nazenin varlığın, sevgili düş eşim:

 

 

 

 

 

İkrarı dünün ve üstü örtülü bir maharet benimki

Kıyısından köşesinden sahiplendiğim döngünün kiri

Bulaşmışken üstüme başıma

Şahlanan nidalar aşkın kutsalı

Yanık b/ağrıma nasıl da ağır gelir kuytuların

Sessizliğinde sektiğim

Arnavut kaldırımları

Soluksuz kaldığım günün tehiri

Tebessüm ehli bir iklimimdir de hem

Bir düş’ e eş düştüğüm

Dün mizaçlı mutluluğumu

Ve sınırlarımı ihlal eden itirazlar

Sinir hücrelerim ölürken günbegün

Katlandığımdır sessizliğin sisinde

Kaybolan dürtülerim

Hem ben rica üzerine sevmedim ki evreni

 

Kindar dağlar

Papaz olduğum ruhuma yağan kar

Nanik yapan gölgeler

Ve başımdan aşağı yağan nur

Kaykıldığım şu eksen

Kanıksadığım elem

Kaybolmaya kanat açtığım dünümdeki mefkûre

Gün mizaçlı yalnızlığım

Derdest olmuş bir kere yüreğim

Bir manivela ki o:

Sıdkım sıyrılmış bir kere yaşamaktan

Yüreğin ukdesi

Sözcüklerin umresi

Miyop şaşkınlığı göğün

Pergelleri aç diyen dik başlı dik açılı bir acı

 

Hünkârıyım sözcüklerin

Hüviyetim ve hürriyetim çalınmasın diye

Yakardığım gün ve gece Tanrıya

Bir de sarkık elli ahvalim

Nasıl ki;

El elden üstün

Bükemediğim her bileği öpmedim mi?

Ve alnıma konan o buse

Melek kanatlarında şiirin meftunu olduğum

İmgelerin tahayyülü saklı iken rüyalarımda

Hazan misali bir yaş dönümü

Yasın muadili içimdeki iklimi

Bahşeden mademki kader

Sözlendiğim keder

Sonlanmak da bilmedi umut

 

Attığım zar

Yek gelen

Yok yere sözcükleri geren

Ve işte düş/eş geldi geleli

Düşlerimi eş bildiğim ruhumdaki izdiham

Sonlanmayan bir kuraklık idam sehpam

Ve frapan hüznüm

Girift bir mizansendir kundaklandığım

Tarafınca kucaklandığım

Meleklerim ve akıl melekelerim

Havsalamdan taşan bir iklim ki

Soyutlandığım kadar gizin izinde

Soluklandığım kadar şiir denen s/onsuzluğun izleğinde

 

Ve işte yine karambole gitti günüm

Gece nasıl ki pişekar

Pişkin gölgelere ettiğim sitem kadar

Karelediğim içimin üçgeni

Bir kehanet erbabı

Giyindim ben bir kere şiir bildiğim kefeni

Bir kefesi boş ruhun

Bir de kafese tıkılmış iken tutuk nutkum

Tutkulu bir aşkın rozeti yakama konan

O kelebek mizaçlı mutluluk yine mi bana t/uzak?

 

Efkârın bam teli

Ayırdına varamadığım insanların

Artık kim kötü kim iyi

Ve attığım adımlar saltolar

Şahım ben padişahım ve sultanıyım

Bilinmezin izinde sürüklenen bir yıldızım misal

Miadı dolmuş bir kere şarkıların

Aşk yok mu aşk ufkumda göz kırpan?

 

Aşikâr düş eşimdir kalem

Düşe kalka büyümediğime kefil

Düşmez kalkmaz bir Allah

Ve işte attığım zar yine yaptı yapacağını

Sektiğim kadar hicranı

Tek nefeste çektim içime

Kimse cimri sevgide

Cihanın ve aşkın neferi iklimde

Saklı bir çiçeğim

Açmadığım kadar solmayı ertelediğim

Atan beti benzi yalnızlığın

Bir nutuk daha atıp ertelemeliyim ölümü

Şakıyan sözcükler ne ki demediklerimin yanında

Bodoslama sevdiğim

Kayıt açtığım her şiirde…