Card image cap
Rabbi̇ni̇ gördüğü her şeyde ve her yerde sakliydi umut

Kibirli bir sitemden ibaretti gecenin çığlığı en çok da gün ışığına meyleden karanlıktan öte zifiri gölgeler muhatabı neydi sahi, karaya çalan gözlerinde öfkenin, bir dokun bin şiir işit dercesine yüksekten çalan bir radyonun sesinde saklıydı belki de hayat ve mazi en çok da sudan sebeplerle mutluluğa çalım atan uğursuz baykuş iken yalnızlığın zevcesi bir isyanla yüz göz olmuş iken sokağın tenhalığı.

 

 

 

 

 

Sözcüklerdi satırlara kazınan.

Aşktı işte hicabı özlemin

Devasa bir rahmet kundaklanan

Allah, diye düştüğü yollarında yalnızlığın

Bir metre bezden ötesi miydi yoksa azınlığın ihbarı?

Set çektiği hayat

Sedef kakmalı göğün tanrısı olsa olsa

Bulutları siper bilen gök kuşağı

Hükmeden kader

Yüzü gözüne hürmeten kaderin

Derin bir taslakta saklı mizaç ve evren…

 

Ötesiz bir yolculuğa özenen

Renklerin vedası karaya

Karanın efkârı düşmüşken dolunayın yalnızlığına

Göç eden illa ki yıldızlar ve insan

Öcünü almaksa hayattan

Neydi derdi tasası bunca insanın?

 

Hayattan değil de hayta bir rüzgârın marifeti

Kimse savrulan sağdan sola

En çok da sol iken yaralı

Yamadığı aşk gibi katıksız

Yaranamadığı insanlar gibi mecalsiz

Efkârı bir inilti

İnhisarında yerin göğün

Varsa yoksa şairin kalemi ile diktiği

Olmasa da bir dikili ağacı

Üstüne titrediği kimse sevdiği

Ha gayret, kader, diyen bir umut gibi.

 

Unutkanlığında zikrinde saklı illa ki iyi niyet

Şekli şemaili olmayan bir hüsran

Göğe tekerlek takan şeytandan yana derdi kalemin

Bir minvalse her dize

Bir yürekse saklı içinde

İçin için yanan gecenin efkârı

Diz boyu acıların hünkârı

Değildi elbet isyan lakin şiarı

Hayatın devasa bir eksende saklı binlerce şiir

Yutkunduğu kadar gece de yutmuşken şairin

Belki de eşrafı tutuklu birer hece gibi

Kekeleyen her sırda saklı mıydı yoksa şairin vedası?

 

Sür git hezeyan

Çarkı kırılan aşk ve heyecan

Çaput bağladığı karanlıktan kasıt

Aslında ömrün devasa sahasında

Saklı olduğu ufacık bir izlek

Göğe çakılı bir dua gibi

Göğe dikili gözleri şairin

Rabbini gördüğü her şeyde ve her yerde

Saklı değil miydi umut?

 

Efkârın dağı

Bir lale gibi tersine döndürdüğü rüzgârın

Perçemi aşkın ve şaşalı hayatın

İstişaresi adeta

Ne zamanki yüzleşse kalemi ile

Kalender meşrebin de tokadı

İz sürdüğü ömürde

Rivayet o ki;

Şair aslında sessizliği ile ünlü bir eklem

Kanayan her şiirden aldığı gıdasına

Tek tanık Mevla’nın sunduğu bir rahmete

Meyleden gönül tarhında saklı bilinmeyen.

 

Şarkılar ve şüheda düşler

Sarkacı ömrün kilitli çekmecesi

Sadece bir rivayet çöken omuzlarına

Dünden saklı asalet

Varsa yoksa ruhun firarı kayıtlı Rabbinde

Söylemediğine vakıf sadece O’nun nezaretinde

Yaşayıp giderken…