Sessizliği özlüyorum konuşlandığım penceremde

Düşler dikiyorum saksıya

Ve mahzun gülüşlerle sekiyorum

Bir çiçekten diğerine:

Olmaz mı dokunulmazlığım?

Mademki açıp da solmayı reddeden bir gül’ üm ben

Dikenlerime dahi kırgınım

Kırılan dalım

Kıramadığım zincirlerle örülü matemim

Ve mabedim

Hicap dolu yakarışları var evrenin

Ve ben tek tüfek severken âlemi

İbreti âlem dercesine

İkaz ettiğim dünya ahalisi

İçimde nakşeden bir özlem:

Günüme razı ve şükür dolu iken…

Ah, latife ettim bayım

Boyumdan büyük laflar ettiğime bakmayın hem

Dilerseniz terk ederim içine saklandığım mabedimi

Mahremdir acılarımı

Hüzün hırkamla burnumu dildiğim…

Bakmayın siz bana bakmayın

Bakamadığım kadar ışıklar saçan gözlerinize

Bakıyor muyum sahi içimdeki yetim çocuğa?

Ellerim cebimde

Kalemimse kıyamadığım bir servet nezdinde

Nezaketen durduk yere de sevmedim hem sizi?

Belimdeki kuşak

Yürekteki konak

Konuklayan duygular

Dilemması ömrün bazen kifayetsiz varlıklar

Gözleyen gizlice

Gönül gözümle aştım aşacağım da kalan engelleri.

Hüznüm bir şiirden öte

Sevgimse uzamında evrenin

Göğün zamlı tarifesinde uçtuğum

Perde perde yükselen sesim

Yine de tek duyan Rabbim.

Sokulduğumsa umut

Soluduğum kadar içinde saklandığım o devasa bulut

Nutkum mu tutuldu sahiden?

Nüktedandır mizacım serpilen

Düşlerimden hikâyeler ördüğüm

Şiire namzet bir ışık ansızın üstümü örten

Allah dostu varlığınıza hayranım ezelden.

Söküklerimden damlayan kan ve yaş ne ki?

Bir kere baş koydum ben Hakkın yoluna

Yolumun kesiştiği bir güzellik

Derken dilediğim dirlik ve dinginlik

Sözcüklerime asılı yürek

Her ne kadar safsata yüklü olsa da dünya

Dünyalık değil benim bitimsiz sevgim

İçimde saklı meali koruyup kollayan biri var madem…

Ve sıkı sıkı sarıldığım her sure.

Göğün mintanı maviden, bayım

Acılarımın da yok iken ırkı

İman güzümle ayaktayım ben

Beynamaz gölgeler nasıl ki münafık

Allah rızası için yaşar ve severken

Ve işte içimde saklı onca ukdeyi

Deştim ve geçtim de bir avazda dünyanın malından mülkünden

İfa ettiğim şimdilik bu kadar

İdrak edilesi daha neler var neler

İzniniz olursa yeniden konacağım yüreğinize

Sessizce çekiliyorum şimdi

Ve el ayak çekildi mi

Arz edeceğim kalan dileklerimi

Şah damarımdan yakın sevdalandığım yüce Mevla’m

Şahlandıkça yürek

Hüzünlü peçemde saklı üç beş kuşu daha

Salacağım göklere

Yeter ki ulaşsın mektup adresine