Bir düş gezginiyim ben varsın araklansın yüreğimde saklı hayaller; varsın kundaklansın aşkımın na’şında saklı öznemle dibini görmüşsem hüznün elbet dermanı da verendir İlahi Gücün emsalsiz varlığında dikte ektiğim sözcüklerin bekası belki de unutulmuşluğun yasını tutarken asılı kaldığım göğün rövanşıdır ansızın dirilip kanatlandığım…

 

 

 

 

 

Kanadığım kadar kandığım bir gizin izini sürmekten öte

Şahlanandır dualarım

Meddücezrinde varlığımın

Kutsanmış şarkılar misali

Evrenin evrelerinde saklı sessizliğin

Demlendiği kadar muhabbet ettiğim sözcüklerin

Dinmez esintisi

 

Ben ki azade bir kuş

Ben ki seyyah yolcusu dergâhın

Ben ki:

Özlemin emir kipi

İken gaipten gelen coşkum ve sevgi

 

Hazzın hasılası

Havsalamdan taşan nice cümle ve nizam

Nazımın geçtiğidir sadece yüce Tanrı

Eksik etmediğim kadar niyazımı

Sadık kaldığım ve çıktığım Rabbin İlahi Dergâhı

Ne beis saklarım içimde

Ne de yeistir peşine düştüğüm

Varsa yoksa emsalsiz bir sevdanın merhalesi

Konuşlu olduğum özgürlüğün ve sancıların bekası

 

O sihir ki ölüme nazire ettiğim

Onca insan ki şirk koşan Rabbime

Bir sirk hayvanı gibi koşulası bir yoldan ayrı

Başıma buyruk yaşar severken tutuklusu olduğum rotanın ıslığı

İçimde feryat

Dışımda hümayunu yırtık nidalardan sökün eden kudret

Değil elbet

Baş koyduğum İlahi Aşkın mekânı

 

İçimde dışımda saklı gizem ve sonsuzluk

Baş koyduğum bir rakım ki ufuk

Rica değil rücu eden her duygu

Rest çektiğim nice münafık ve uyku

Sağ salim kavuştuğum yeni gün

Bazense gözüm açık gördüğüm rüyalar iken

İçimde dinmeyen tebessüm

Hükümranlığında Rabbin

Küssem ne ki dünüme?

Tünediğim aşkı rahlesi

Nasıl ki sevdayı katık ettim ömrüme

 

Meali kayıptır bazen duyguların

Mizacımsa duygulu ve coşkulu ruhun

İmbat rüzgârı yasa konuşlu bir yaş değil asla

Varsa yoksa maneviyatın çağrısı

Aşkla andığım Rabbi ant içtiğim üstüne kutsal kitabın

Sönmez de bende bu ateş ve coşku

İmha etmek adına zulmü

Kopup geldiğim dünüm

Kaybolduğum bir recim bazen

Resmettiğim kadar sevginin ifası

Bir şiir ne ki?

 

Bir fanus ki saklı içinde sonsuzluğun alfabesi

Garbı yalnızlığın

Şark’ ı varlığın

Tebaası kâinatın

Gümbür gümbür sevdiğim kadar hazzın

Doruğu nasıl ki meylettiğimdir şiirin kefesi

Varsın olsun susayım içine girdiğimde kafesi

Mabet bildiğim aşkın külliyesi

Kefen bezimdir şiir

Burnu Kaf dağında nice insanda saklı kibir

Bu aşk ki sözcüklerin öldüresiye hicreti

 

Bazen durakladığım bir sol alfabesi

Elbet sağdıcım aşkın kalesi

Kalemin güftesi

Çağladığım günbegün yüzü suyuna hürmeten sevgidir sevgi

Sonsuzluğun çağrısı

Suskunluğumda saklı olsa ne ki

Elbet can bulur niyazımda

Elbet kan bulur ruhum kanatıldığında

Benim yerime konuşan aşkın lal alfabesi

Ne de olsa aşktır aşk, semanın semazen rahlesi