İpe dizilen her düş’ten arda kalan hüzündür içimde saklı tuttuğum mevsim ve iğnenin dikmediği her yaranın da amblemidir sessizlik hani tavus kuşu gibi kabaran nefsine köle olmuş ruhlar senfonisidir yeryüzüne yakışmayan o yalancı gülüş.

 

 

 

Bir sezi isem belki bir sızı

İçimi diktiğim her yabancı sözcük

Oysaki bilinmedik ne varsa çözmüştüm şifresini

Ve işte sonunda misafir oldum ben bir tabuta:

Önce gömdüklerimden yer kalmasa da

Tarifesi olmayan bu yolculukta

Allah biliyor ya;

Kaçak yolcuydu aşkım ve ruhum.

 

Rengine meftun olduğum gök kubbe

Gözümü her diktiğimde tepeye

Göz göze geldiğim Rabbim

Ve işte sevincin kutsalı ve kabulü

Yeter ki onay veren O olsun

Yâd edilesi dünde

Misafiri olduğum hangi yürekten

Atıldımsa

Helali hoş olsun şunca sevdiğim cihan.

 

Makamım da yok üstelik

Ve meramım

Merakım hiç yok hiç:

Neden diye sormayı bırakalı çok oldu

Niyazımda saklı umudum

Umudumda saklı urbam

İçimde saklı aşkın ateşi

Gözlerim hala kıvılcımlar saçan.

 

Renk körü gibi insanlar

Hele ki aşk körü ve vicdanı olmayan

Renklerin izinde sürüklenen masumiyetin

Tadına nasıl da vakıfım ben.

Semiren bir acı malum

Sazı yok bu sefil kulun

Ama sözü var sessizce ağıtlar yakan

İzbelere tutsak olan gölgelerden çoktan

Uzaklaşan yaralı bir kuşun kanadında

Yeniden doğmak gibi…

 

İmla hatasıyım belki de

İmalat hatası olmayan ruhum ve şecerem

Sözcüklerim belki de kefenim

En çok da acı iken vazgeçemedim mezem

Elbet sevmenin sarhoşluğunda

Azıcık da kendimle uzlaşmam nasıl da elzem

Aşkın divası bir sarkıt

Oynaşan gölgelerden uzak bir kasıt elbet

Kanıksadığım bunca hüzün akıtan

Hüznün çeşmesinde ellerimi yıkadığım

Her ezan vakti misafir olduğum gökyüzü

İşte İlahi Aşkın tadına nasıl da vakıfım.

 

Muamma kimi zaman varlığı sevginin

Uzağında kalsam da mutluluğun

Sevginin muadilidir bence neşe

Sessizce serildiğim bir halı

Bazen kayıp giderken ayağım altından hayat

Sezilerimde saklı rahmet

Varlığına delalet aşkın

Münazarası yüreğin kendiyle

Sevip de sevilmek değil umurumda

Sadece kabul görmek.

 

Bir rabıta ise ıssızlık

Bir zaman aşımı hayalde düştüğüm tuzak

Uzağında kinin, kibrin

Manen doyduğum her gün her farkındalık

Elbet canım yansa da aralıksız

Ben pervasız bir kulum en çok da aşka âşık

Yandığıma şahit Rabbim

Yakardığımda her vakit

Ardı ardına düşen ne çok şimşek

Olmasa da akıl karı acıyı bunca benimsemek

Alabildiğine tutsak kılındığım bir rahmet

Elbet hüznüm kadar şiarım iken aşk, tek gerçek.