Card image cap
İlahi̇ bi̇r gölge yad etsi̇n beni̇

Mevsimin ç/ağlayanı ayyuka çıkan bir neşe

Henüz dokunmadı kanatlarıma sarı benizli

Sonbahar.

Ne de olsa Ağustos böceklerinin ayındayız

Ve de ayarında sıcak iklimin

Bir buse kondurduğum gibi yeltendiğim

Masum aşkımla gün saydığım

Ne de olsa pürü pak bir yenilgi benimki

Hicran yüklenmek için erken

Mevsimin titrinde doğmadı henüz dolunay

Sehven yenik düşsem de ahvalimin nezdinde.

 

İçimde bir çığlık doğmayı bekleyen

Ve gömdüğüm tüm ölü çocuklarım

Baharın yeşiline damgamı basıp

Yazın şerefine koşturduğum sıcak rüzgâr.

 

Ah, meltem…

Ah, öldürdüğüm nefsim…

Ah, soluksuz kaldığım verdiğim tüm nefesim

Verip vereceğimi geçiştirdim de

Rabbin izniyle ayyuka çıktı masallarım

Masallar diyarında hüzünlü bir sultanım

Yazmaya şerh düşüp yazamadığım ne kaldıysa

Mavinin rüştünü ispatladığı her şafak vakti

İçimde dirilen bir lahza

Konuşluyum mademki beyaz buluda ve umuda

Rabbim çok görmez elbet

Elemin nazarında kucakladığım o görünmez rahmeti.

 

Minvalimde kayboldum

Tam seğirtirken köşe başından

Yosun tutmuş kayalarda somurttuğum bir seher vakti

İçimde imzalamayı unuttuğum her akit

Sözlendiğim kalemle

Aralıksız serildiğim şu boş zeminde

Koştuğum kadar sürüklendiğim her hece

Lügatimde yok tek noksan

Varsa yoksa sevgiden üreyen bir sızı

Acı kadar da bonkör iken göğün reveransı

Sıfatların etrafımda uçuşup gözlerimin vücudumdan firarı.

Ne de olsa mevsimsiz bir dilek benimki

Kayrasında imgelerin

Sükûtu dilediğim her ezan vakti.

 

Deştiğim her renkte vakur bir yenilgi

İnsanlığıma kat çıktığım şu beyaz sayfada

Afakî bir rahle süzülen yürekten ne ise

Tarafımca serilen her ulvi duyguda

Çatık kaşlı imler bile terk edilmişliğin efkârı ile

Ağlar da ağlar her şiir vakti.

 

Bir içimlik tüm dizeler

Bir seferlik aşka bandığım

Hikmeti ise ulaşılmazlığın ellerinde

Kök söktüren cehalet

İlla ki hırpalandığım her karede

Saf tuttuğum insanlık mertebesi

Olur ya da olmaz erebilirsem sonsuz aşka

Hakkın nezdinde bir tek vasıfsız imge kadar yeknesak

Benliğim

Beylik bir üzünçle

Kıvrımlarında şiirin iç geçirdiğim.

 

Ne mutluluk ne cefa

Ezkaza güldüğüm şanına yakışır ismimle

Ağlamayı m/eziyet bildiğim.

Sulh bildiğim her yeni gün

Dirilen bir buse sözüm ona

Sözcüklerin yalın tasviri

Kıyıma uğrasam da bir ömür

Kıyamı ebediyetin ezelden beri üstüne titrediğim.

Ne ölüm korkutur gözümü ne de terk edilmişliğim

İnsanların titrinde yeter ki görsünler

İçimdeki masum hâkimiyeti

Elbette nefsimle boğuştuğum

Elemin her katresine şükür ile sunumu ömrün

Cefasına razıyım sefasından olsam da uzak

Körü körüne yaşamaktansa

İlahi bir gölge yâd etsin beni yarından çok çok öte.