Bir rengin s/onsuzluğunda saklıydın akan damla değil çığ gibi büyüyen mevsimin alın teri çünkü sevgiydi evreni ihya eden ve hüzün sarmalında saklı sırlardan alamazken kendimi biliyordum da şiirlerimin uyruğu olmadığını çünkü mevsimlere ve aşka adamıştım ben duygularımı.

 

 

 

Nöbet geçirendi şair ve nöbete duran

İsyanın büyüdüğü yaftaların nar gibi saçıldığı

İklimlerden aşktı işte şairin baş şehri

Nice şiir ve aşk ki içinde kalan tek ukde

 

Maviydi göğün boyacısı

Elinde fırça rötuşluyordu yeri göğü

Bazen öğütler ekliyordu rengin aktığı saçlarına

Eşlik eden beyazlarını örtüyordu adeta elleriyle

Ne de olsa iki el bir baş içindi

Yağmalanmış nice masum

Mazlum olmanın kitabını yazan yorgun savaşçılar

Bir çocuk ya da bir kadın

Belki de çocuk gelin

Mevsimin tutarsız izleğinde kaybolan bir yıldız gibi

Seken yürekten yüreğe

Elbet şairin dinmez sancısı

 

Meylettiği idi aşk muteber kıldığı da

Kılıksız bir berduş misali devinen imgeler

Tırnak arası yalnızlığın boyasız yüzü

Makyajı sevmeyen şair ve elinde kara kalem

Çiziktirip duruyordu

Bazen bir güneş bazen ay dede bazen cin Ali

İn cin top oynarken gecenin tozlu bakir sokaklarında

Cinnet geçirendi aklı şairin

Böylesi sevgisizliğe nasıl gömüldüydü sahi insanlık

Ve isyanı yâd edilesi

İfası aşk

İması özlem

İnşa ettiği saklı cenneti

Şiirlerden örülü kıtalar ve kale duvarları

Ne de olsa kalem’ in sihriydi

İçten fethedilmiş kalesi şairin

Kimliğinin insanlar nazarında anlam ifade etmediği

 

Metruktü bazen heceler

Cinnet gecelerini yazarak ihya eden şair

Cennet bellediği hayatı

Kâfir gölgelerden uzak yalnızlığın birbirini yiyen alyuvarları

Ne de olsa aktı alnı aç yüreği

Azımsanan varlığı

Akyuvarlarından kanının iksir bildiği

Belli ki kanıyla yazdığı satırları

Mürekkebe bulayandı ilham

Ve intikam aldığı yalan dünyadan

İzafi bir mutluluksa varla yok arası

İzah ettiğinin de ötesinde

Nasıl da alırdı sevdiklerinin ve anasının duasını

 

Muteber olandı hüzün

Ve o kesif sessizlik

Elem kuşları ile örtündüğü yüzünden arda kalan

Yarım yamalak bir gülüş

Lakin yüreğinde dilinde Elham ve Besmele

Elbet nifak sokanlara verdiği cevap

Ne de olsa hakkından gelecekti Rabbi

Kimse yıkan mabedini

Kimse kıran yüreğini

 

Hamt ettiği kadar vakıftı gerçeklere

Acısı boyundan büyük olsa da

Dindiren rüzgâr misali sığındığı hidayete

Yol yakınken de varacaktı o ulaşılmaz yakaya

Düşmek bilmez hangi acıysa yakasından

Yaka silkmediği kadar sabrını katık etti şair

Ve yazabildiği kadar yazmayı diledi

Kader ona mühlet verdikçe

Asla da sapmadığı yolu varsa yoksa inancın izinde…