Esmer bir vaveyla saklı gecenin teninde ve doğurgan hüznüm, asma katında yalnızlığın izini sürdüğüm sevginin de giziyim…

 

 

 

Maviden esvabı gecenin

Tevekkül yüklendiğim ömrün

Arka cephesi

Ah, dar açılı sevgiler uzağında kaldığım yalan dünyalar

Bir resmim var ya da yok

Bir nesirim ben ya da bir şiir

Aslında aşkın esiri saf tuttuğum siperim

Şimendifere yakın duran bir denizyıldızı

Yok, yok, yakamozların çığlığı

Gönül pencerem

Saçımın tokası

Belimdeki kemer

Ve işte aşka kement atan dünde saklı kovboyuyum

Çizgi filmlerin de en artistik karakteri:

Red Kit mi yoksa Düldül mü tekbir getiren?

 

Elbet insanım.

Ben sevdalı bir Müminim:

Rabbine dönük yüzü hüznün

Kefesi kırık bir terazide saklı tutulası

O daranın demlendiği

Dara düştüğümde yaşımla koştuğum

Kefen bezimse nerede saklı ise

Müzmin bir rüzgârım ben

Müridi aşkın

Kopup da gelen bir çığlık

Dünün esintisi

Günün feri

Gecenin selameti adına

Aşkın da Hümayunu

 

Sevecen iç sesim

Saygı duyduğum insanım ve neslim

Şerefim ve haysiyetim

Ah, sevdim seveli koptum gittim kendimden

Huzuruna çıktığım nice insan nice yalan

İnsanlığın seması bildim ben doğruluğu

Mademki doğru tekti de

Neden ben de tektim?

Neden tefe kondum ki?

Tav olduğum rüzgâr

Gönül penceremse ardına kadar açık

Kırık pencereleri ruhumun ve yüreğimin

Zarif bir çiçek olmanın nesi kötü hem?

Sevmekle eş değer midir üstelik hüzün ve özlem?

 

Kardığım sözcükler ne ki ne?

Kandığım kadar insanlara

Kaybolmak da değil işin doğrusu

Kaybettiklerim ve kaybedeceklerim

Zimmetliyim işte evrene ve sevgiye

Bir milatsa aşk

Bir mihraksa dışlanan ve dünde saklı saydığım şafak

Şakağıma dayalı kalem

Hem neye yarar neye?

İnsan şerefiyle yaşamadıktan sonra?

Ve yaşatmadıkça duygularını

Düşüncelerin engebesi

Varsın ihanet etsin yerküre

İman gücümle yükseldiğim gök kubbe

Yaşasın ki huzurlu bir esintiyim ben

Aralıksız esen ve sevgisi dinmeyen…