Ütülü bir renk nedir, bilir misiniz yoksa bilmezden mi geliyorsunuz bayım?

 

 

 

 

Hiçliğime martaval okuyan bir şahikanın kanadında asılıyım misal:

Ve mikado çöpleri gibi dağılıyorum hele ki yok m yok mu

İçimin bariyerleri…

Yetim bir güvercinim aralıksız posta taşıyan

Nöbet ehli bir neferim ben:

Vatanına sevdalı

Şüheda mazisine âşık bir askerim

Irkımla dinimle bütün bir Mümin

Olmanın ötesinde

Aşkı hicret

Yalnızlığı teğet geçtiğim.

 

Gönlüm geniştir, bayım hayli de paslı

Pas vermediğim âşıklarım oldu dünde misal

Ki ben küçük bir çocuk olmanın verdiği muhtıra ile

İpe asılı çamaşırlar değil kâğıtlar kondurdum balkon demirlerine

Ne de olsa öğretmen kızıydım

Ve aşkı ayıplayandı ailem

Bense sessizce içimden sevdim insanları

Evet, sevgi ile büyütüldüm

Lakin d/okunmam yasaktı aşka

Uzağında kaldım kalalı

Tuzağına düşmeyi gizlice sevdim

Gaipten gelen bir coşkuydu beni esir alan.

 

Nesir bildim ben aşkı…

Şiir bildim hayatı

Ve demlendim sözcüklerle

Boyumdan büyük mesleklerim oldu

Bir bankanın kambiyosunda

Bir de çocukken zorla öğrendiğim

Piyano resitallerinde boy gösterdim sırf babam istedi diye

Ve sırf babam istedi diye işletmeyi bilmeyen mizacımla

İşletme okudum işletemediğim şirketlerde

Tek tüfek çalıştım

İşime ve insanlara layık olmak adına

Aralıksız kendimle çatıştım.

 

Çakmak çakmak gözlerinde kötülerin

Hep iyiye meylettim iyimser oldum da

Hayatımın ilk yarısında idame ettiğim tüm okulları

Birincilikle bitirmek adına canhıraş uğraştım

Sonlanmadı da öğrenciliğim

Öğretmenliği de çok sevdim

En çok da öğrencilerimi

Usulca başlarını sevdiğim titreyen elleri ile bana uzaktan dokunan

Öğrencilerimi yüreğimde biriktirdim

Anaç varlığımla anne bildiler beni

Şirk koşan kimse Tanrıya

Teyakkuzda geçti ömrüm

Geçimsiz addedilendi ruhum

Çıkmadık candan umut kesilmezdi madem

Bense matemimle büyüttüm şiirlerimi

Tinimde saklı o asalet ile.

 

Asi bir rüzgâra meylettim sonra bayım

Beynamaz rüzgârla da dalgamı geçtim…

Ah, bayım boyumdan büyüktü dalgalar

Esemesi okunmuş kumsallara vuran

Yosun gibi taş gibi

Kaskatı kesilenleri dahi yumuşattım içimdeki bitimsiz sevgi ile

İhtimamla sevdim hayatı insanları da

 

Refüze edildiğim iklimlerde kliması bozulmuştu madem yüreğimin

Kodaman hayatlar adadım evrene

Evreninse umurunda olmadığım kadar

Kaderimle hemhal

Hatırşinas olmayı da öğrendim mademki mealimdi sevgi iklimi

Metazori sevenlere asla öykünmedim

Öldürdüğüm nefsime hatimler indirdim her Cuma

Uğurladığımda insanlar Cumartesi kalabalıklarında

Yalnız gezindiğim şehrin caddelerini döşedim şiirlerimle

Kimine göre eziyet

Kimine göre meziyet idi yazdıklarım yaşadıklarım da

Körüklü otobüs gibi…

 

Tıklım tıklım içimin meclisi

Şebeke sistemi çökmüş şehrin de röntgenini çektim

Geçtiğim o x-rey cihazında görünmez kılındı

Yüreğimin kırıkları

Aşktı şah damarımdan yakın olana duyduğum haşmetli duygu

Aşkın hakir görüldüğü iklimlerden firar ettim

Ve kimse ikilem yüklü titrine sıfatlar ekleyen

Endamlı bir gülüşle hedef aldım yalnızlığı

Hem yalnızdım hem kalabalık

Hem nasıl yazılırdı bunca şiir, bayım?

 

Defolu yüreğimden firar eden imgeler durağında

Beklemeye aldığım iç sesim

Nasıl da infilak etmişti

Kalemin pimini her çektiğimde.

Ben yeniden âşık oldum kendime ve şiire

Nabzını alamadığım hangi duyguysa

Önceki hayatımda rölantiye aldığım

Ve işte şakağıma dayalı aşk dolu kalemim

Şiar edindiğimsiniz hem siz, bayım

Şair sıfatımla bana hükmetmeniz ise nerede ise imkânsız

Çünkü ben hiç olmadığı kadar sevdim, bayım

En çok da aşkı nasıl da pervasız

Salındığım şu dünya ikliminde

Seken bir gamlı notayım

Gamlı baykuşun rüyasında bile zor gördüğü…