Rakımı yok duyguların bir rengi de yok bir hicvi de ve…

 

 

 

Düşlemsel bir t/uzaktır içine düştüğüm her hece

Hibe ettiğim dünüm, misal

Hacizli arsam nirengi t/aşı iken sözcüklerle hemhal

Aksayan ayakları şehir köpeğinin

Ne de olsa o da uydu şehre ve şehir sakinlerine

Uluyan sesinde saklı yalnızlığın medarı iftarı

Bir ölüm gibi serili küpeştesinde yüreğin…

 

İfrata kaçan olmalıydı oysa aşk ve sevgi

Şimdi diken dikenim

Yüreğimin dilemmasıdır sunduğum düş ve şiir sakinlerine

Hem ne olmuş ki ne olmuş ki:

Varsın batırayım dikenlerimi ve binlerce çuvaldızı

Sadece kendime.

Yürek iklimimde mademki sekiyor kalemim

Matemimle örülü bir şiir daha sunduğum tek servetim

 

Sır dolu aynalar

Sırlı rüyalar ve hayatlar

Yaşama sevincimi de çaldılar ya, sonunda

Beni bana yabancı kılan münafıklar

Oysaki her biri sevgi doluydu ve sevecen

İliklerime kadar sevmek için ve de ölmek adına sahi, çok mu erken?

 

İbraz etmiyorum da yükümü

Pahada ağır ne varsa

T/aşkın iç sesinde saklı maruzatım

Lakin sadece Tanrıya sunduğum

Söndüğüm de değil söndürdüğüm hiç

Sönen varsın olsun hayatın gözünün feri

Fevri bir rüzgâr misali

İçime estiğim ne ki?

 

Gün ve gece

Boyutsuzluğuma astığım binlerce dize

Kuruttuğum güneşte

Değil elbet sadece gözlerim ve şiirlerim,

Ah, keşke latife etseydi kederim

Kaderime mandalla asılı bir mendile tekabül ettiğim…

 

Mazlum ve mahzun bir serzeniş

Sıklıkla rastladığım o berduş

Bense derviş misali sekiyorum Arnavut kaldırımlarında

Pekişen iç sesimle dertleşip

Şık sunumlar arıyorum aşkın ve inancın doğasında saklı

Annemin dualarında yerleşik binlerce acı

Açamadığım yüreğimi

Açmaza girip de koştuğum Rabbimin Dergâhı…

 

Kayıtsız kalanlardan değil

Kayda değer sevgilerden yana mealim

Tükense ne ki takatim?

Tüketmediğim bir zenginliktir ki içimde saklı

Sandukamsa azıcık ölgün, boyasız ve sabıkalı

Ne de olsa dünümden çaldım ben bu bitimsiz aşkı

İçinde saklı tuttuğum sandukamı

Ah, bir de işe yaramaz çeyiz sandığım

Elbet yaşarken yaşatılan kabir azabım

Ve işte benden kalan geride…

 

Bir şiir daha ve bir şiir

Hem mahlasım da yok benim

Şakıyan bülbüle öfkeli bir gülüm

Yitimim ve ritmim

Astığı astık kestiği kestik söylemlerin uzağında

Tanışıklığımsa çok yeni

Yeni renklerin varlığında

Varsın sakit olsun hüzün

Varsın sandık sandık dolu olsun ölgün yüzüm

Ve yüzümden düşen binlerce gül

Güllük gülistanlık bellesem ne ki cihanı?

Gücüme gitmeden yaşamayı da becerdim ya nihayetinde

Ve cahilliğine verdim sevgisizliğin sevgisiz insanların…