Card image cap
Gi̇denlerden olayim hem de erenlerden

Sözcüklerin basireti b/ağlandı sonrasını unutan şaşkın bir şiir gibi geziniyorum ortalarda.

 

Ortalamanın hayli üstü benim seyyah yüreğim ve kapışan yarım adalardan arakladığım bir rehavet.

 

 

 

Mintanı yırtık bir gök kuşağıyım

Yüzüm gözüm is içinde, azizim.

Sehven yenilmişliğime şerh düştü tarih

Mikado çöpleriyle tekerrür eden yenilgi

Sözüm ona ben siyahî bir buluttum, alacaklı evrenden

İçim dışıma çıktı ne zamanki düştüm

Gözünden yıldızların

Rahmeti yudumladım ansızın

Ve arındım yeniden.

 

Mütereddit gölgemle savurduğum nidalar

Pek hoş karşılanmasa da

Satır aralarını boyadım akmayan kanımla.

İçtim de damla damla

Kurşunlar yağdı üstüne dizelerin

Tutundum yerli yersiz arındığıma binaen

Bir yenik bir müphem

Şiirlere katık yaptım mevsimi

Kirimle kinsizliğimle dışlandım maviden.

 

Reşit olmayı unutmuş bir çocuğun güncesi işte

İçimdeki azman fırtına

Kâküllerimde saklı sırlarım

Sır dediğin ne ki, azizim?

İki kişinin bildiği mademki sır olmaktan çıktı

Sen mi fısıldadın yoksa evrene

Takriben bir ömür ç/ektiğim acıları?

Sularken yaşları ile kaybolmuş perimin de

İntikamını alıyorum hayattan

Dinginliğine yüreğin kalmadı madem engel

Aramızdaki buzları da eritelim hani.

 

Nehir yükselmeden,

Kırılmadan bentleri yorgunluğun ve hayallerin

Bir de düş tezgâhı açalım şiirin bitimine

Gelen geçen kim ise nemalansın dünümden

Ve tükenmiş gücümden.

 

Hangi lahzada saklıyım?

Saklısın?

Saklandığımız da mı yalan?

Gün düşmeden gözünden yargının,

Geceyi de sunmadan

Ahret yolcusu kalmasın…

 

Önler doldu lakin bayan yanı ısmarladım ben biletimi:

Gidiş gelişte yok gözüm

Yeter ki gideyim buralardan.

Hangi köprü ise düşmeyi ertelediğim

Affetsin beni Rabbim.

 

Nasıl da münafık bir gölgeydi takılan peşime:

Ne ah ettim ne de ahdettim

Tutunacağım dalı mademki kestiler dibinden

Alsın beni koynuna evren

Gidenlerden olayım yeter ki

Hem de erenlerden.

 

Razıyım çekmeye cezamı

Son bir buse kondurmadan anam alnıma

Çekmeyeyim de elimi eteğimi

Sanrı tuzağında yıkadığım arzularla

Beş vakit arındığım her düşü de gerçek belledim

Zabıtlara geçsim içimdeki kuru çeşmem

Hani olur da;

Son bir damlayı nasip eder Yaratan

Gece ışıklarını kapatmadan.

Kapasam da gözlerimi

Uyanmak yeni bir dünyaya

Acıların katılaştırmadığı bir bedenle

Depreşen yengime hürmeten.

 

İsmimi kazısınlar Cumartesi annelerine

Elem yüklü hangi yürekse

Mekânı cennet olsun her birinin

Hani olur da bir duayı eksik etmezler arkamdan:

Ne iridir cüssem ne de diri öfkem.

Azat edildiğim şu düş mahzeni

Kapıp da koyuverdiğim bunca elem

Elbet bulacaktır hak ettiği değeri.