Card image cap
Geli̇nci̇k tarlasinda sakli bi̇r gülüm ben

Düşlerime göm beni ve sessizliğimi mazur gör:

Açmayan çiçeklerin tarhında solsam ne ki bir ömür?

 

 

 

Soyup da soğana çevirdikleri hayallerim mi?

Hayali fener yaşadığım günlere binaen

Aşkın da radarına takıldığım ilk an

Sevecen bakışlı martılardan çaldım bu aşkı

Martının denize sevdası

Benimse maziye düşkünlüğüm sona erdi

Matemimi örmüşken binlerce şiirle

Şimdilerde mintanımdır sevgi ve umut

Şadırvanı mı yüreğin kürediğim kadar ufuk?

 

Aşkın mimozası sözcüklerim

Gelincik tarlasında saklı bir gülüm ve gözyaşı

Açık ara farkla öndeyim

Tastamam demeye ise çok yol var

Yüzüne suyuna hürmet ettiğim kader

Kederi diskalifiye ettiğim göçen senenin na’şı ve ömür

Buklesi şiirin

Buhran yüklendiğim günler ne ki?

 

Buğusunda sevincin

Buğrasında şehrin

Bulamacı ve de duyguların

Vasıflı vasıfsız binlerce renk

En sevdiğim mi?

Elbet her başım sıkıştığında gözlerimi diktiğim

Gök kubbe

Ve aralıksız andığım Rabbimi kucaklamanın verdiği huzur…

 

Bir coşkunun nüansıdır her şiir

Tefe konulduğum koca ömür

Tavaf ettiğim kadar evreni yalnızlık ve insanlar

Nasıl da kör ve kor

Yüklü sözcüklerden inşa ettim her dizeyi

Diz dizeyim evrenle ve Rabbimle

Dizlerimi dövmedim hem ben

Devasa bir rahmetti eşlik eden

Müstakbel bir yolcusuyum ben hayat denen

Teknenin de kaptanı ve dümenden çekmem

Elimi.

 

El ele verdiğim aşk ve sessizlik

Arşı alaya çıkan huzur ve coşkum

Kuru kuruya sevmedim üstelik

Kuraklara yağan yağmur

İçimdeki cıngılsa yalnızlığın peyderpey

Düştüğü

Payidar kılsın Rabbim yeter ki…