Card image cap
Eki̇m kokan bi̇r şi̇i̇r hafiz

‘’Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı

Ama atıldı yine de yeni serüvenlere

Vakti olmadı acıların hesabını tutmaya

Durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı.’’ (A. Telli)

 

 

Irgat bir düşün müdavimleriyiz, hafız

Kumpasa kurban verdiğimiz

Hep cahil ve yalnız ve sabıkalıyız

Sevmekten.

 

Çürüyen bir usanç gibi

Aşkın şapkasını alıp da önüne koyduğu

O izlek.

Bazen muamma mahsulü bazen yorgun çehrelere

Eşlik eden heceler ki

Aşkın da illa ki kekelediği

Bir düş pazarı.

 

Çentikler ne için, hafız?

Sözcüklere tutulmuş tutsaklığın

Rehaveti ile içre dönük

Bir yolculuktan çok öte.

Her hicivde saklı tanı

Tınısı yalnızlığın

Şerh düştüğümüz bir kül ki

Ölümle pekişen acılar

Kaygının da muhtelif tortusu

İmgelere de yol verdik mi?

Şair nasıl çıplak ve müdafaasız kaldı.

 

Örüntüler, hafız

Hayata ilişkin görüntüler

Ve yorgun düş mahsulü hikâyeler

Ölümüne sevmek ne ki, hafız?

Ölmekle iştigal seyyah ömür

Savaş verdiğimiz ne çok cephe

Bir de düştü mü süngüsü gönlün

Kapıp da koyuverdiğimiz yaşlar

Yas’a binaen

Donatıldık bir kere hezeyan ile

Dogmalar da elbet olmadı hayal mahsulü.

 

Sivrildiğimiz tepecikler

Yalnızlığın ulu bayrağını diktiğimiz

Ulvi duygular

Hırpani gölgesinde sarı mevsimin

Bir ekip de b/içemediğimiz şarkılar

Ekim kokan bir şiire yol verdik madem

Matemin şapkasını da geçirdik usulen.

 

Hicabı yokluğun

Var olmaktan öte vakıf olmak

İlahi Adalete.

Düştük yollara bir bir

Düşünmediğimiz kadar ürkek ve bitap

Bir kuşun kanadına asılı tek zerre

Latife etseydik keşke mevsime

Ya da mevsim bize:

Kirli bir dünyanın son pürü pak gölgeleri idik

Artık bizden ve şiirden

Ne kalacaksa geride…