Bir düşün kanaviçe desenlerinde saklı özgürlük

Belki de sıra dışı bir iklimde:

Muadili iken acıların

Reşit olan olmayan her sevgide saklı maruzatım.

Gönül gözüme binaen diktiğim iplik:

Sevdiğim kadar da hızlıca atan yürek

Hele ki o titrek sesi ümidin

Gerçeklere boyun eğen hangi mevsimse

İçimdeki dehliz

Karanlığa sırtımı döndüğüm

Kararlı kararsız kendimce g/ördüğüm her rüya.

 

Yazın dilinde bir muhtıra içime ç/ektiğim

Delişmen yüreğimde kara delik belki

İklimsiz seyri gerçeklerin ve düşlerin

Kayrasına yığılı nice acı

Bir Madak belki bir Süreya olma dileği de

Değil hani:

Lakin sevgiyle delik deşik ettiğim satırlar

İçine düştüğüm tuzak

Afaki yarınlar şiir dilinde

Görünmezliğin mucidi hangi imgeyse.

 

Sayfalardan t/aşan;

Aşkla sırdaş özlemle yoldaş

Göğün izini sürdüğüm gözlerim

Bir yanıp bir sönen deniz feneri gibi

İlahi Sevginin ta kendisi ve de neferi…

 

Soyut bir izlekte tahakküm altında

Serleri verip sırları da sererken rahmine evrenin

Tanrı kadar merhametli

Sevgi kadar serinkanlı

Hangi minvalse sözcüklerin dile geldiği

Tüm iklimlerde…

 

Seyrüseferi yüreğin…

Kumaşı tülden ve hafif sefası ve de sedası:

Aslında cefaları bilfiil yüklenmişken

Üstelik istem dışı:

Körün istediği bir göz

Rabbin verdiği kocaman bir gönül gözü:

İdmanlı acıların yürek burkan seferi

Lal söylemlerde y/andığım;

Aşkın indinde yatışan rüzgârın en sevdalı sesi.

 

Kopan bir yaprak;

Beyitlerin nazarında inleyen bir sema

Yüreğin fener alayı sadece yeryüzünde de değil hani

Göğün odalarında

Rabbime ettiğim yemin:

Aşkın izdihamı

Nihayetinde çıktığım basamakları hidayetin

Bir kor hecede dikizlediğim lanetin

Sönüp de ateşi

Huzura erdiğimin delaleti

Mevsimsel bir sancı.

 

Beylik bir söylem,

Hayatın idame ettiği

Belki de o darağacı

Boynumu sıkan nice hurafe

Eşliğinde gözyaşı çağlarken

İmge imge, rest çektiğim külfete

Elbette edimlerde saklı kimince kin ve nefret

Oysaki ömrün sarkacı gidip gelmedi mi sevginin

Her izdüşümünde?

 

Tekelinde çıktığım idam sehpası

Eşlik etmedi mi bir bedevide saklı iken niyazı?

Sırlarından kulp yaptığım bunca nazı

Aşırmadım mı meleklerden

Gönül gözüme binaen

Uçuşan yüreğin o son seferi?

 

Mademki bir izdiham sevginin eşkâli,

Muhabbettin de dibine vurduk, azizim

Konuşmadan sözcüklerle vurulduk başımızdan

İçimizden geçen tüm dualar ve iyi niyet

Nasıl ki insanlığın sönmesin diye feri

Bunca kelam üstüne üstük

Aşkla yaşadık ve yazdık;

Azığa da aldık düşleri

Bazen bir karabatak

Bazense bir su nilüferi

Yaşadığımız kadar sevdalıyız evrene

Sükûn dileyen yüreğin de tek sahibi

Bilinmezliğin indinde rahmeti ve zaferi

Elbette İlahi Aşkın.