Bir düş’ e meylettim bir de sana içimdeki iklimse derdest etti yalnızlığımı manen çökük bir bina gibi ezkaza enkaz altında kaldığımın ertesi içine düşülesi bir çukur gibi oysaki gamzelerindi saklandığım gizinden dünyanın ayrı bir cisim gibi tartaklandığım aşkın sönmüş yıkılmış saltanatında.

 

 

 

İçerlediğim değilsin sen

Bilakis içimde saklanan içtiğimsin

Suyum, güneşim bahtımda saklı yıldızın

Parlaklığında göçen zaman gibi

Göçmen kuşların kanatlarına doğan

Günü birlik sevdalar değil

Ömürlük sürmesini temenni ettiğim

Giz dolu yüreğimden s/üzülen

Yasımla yaşımla kırık kanatlarımla

Ezilmiş iken ayaklar altında

Hali hazırda uçuşan bir dua gibi

Surelerin verdiği huzurun suretime yansıyan

Gülüşünde debdebeli mısraların dahi

Ötesinde

Kıyasıya mücadele ettiğim

 

Hayatın kırık rafında

Unutulmuş bir kitabın

Ön sözü olmaya adaydım oysa varlığında

Yoksunluğun iken yerle yeksan eden

Var olmanın hikmeti ile aralıksız hamt eden

 

Sır dolu aynanın tozutan çatlaklarına konan

Yavru güvercin gibi

Posta kuşu olmasına rağmen

Senden tek haber getirmeyen

Oysaki beylik bir hüzündü rüzgârın

Esmer teninde dokunduğu gecenin

Nazlı boşluğunda salınan bir kelebek

İçi dışı bir sevdamın mısraları tutuşturduğu kadar

Tutumsuz sevgimin maruzat beyan etmediği

Meddücezri olduğum kadar yalnızlığın

Alametifarikası varlığımdan arda kalan son zerre

Dahi yeterdi mutlu olmama

 

Lakin sen yoktun yoksunluğumu tetikleyen

En delişmen iklim

Sözcüklerin akça pakça teninden firar eden

Zemherilerde açmaya mahkûm bir güldüm mademki ben

Matemimle örtüşen her şiir

Armağan olsun benden sana

Beti benzi atmış kalemin esiri

Sancılanmış göğün doğurduğu yeni bir benlik gibi

 

Yoğurduğum düşlerim

Hali hazırda kanatlarıma yağan

Karın her biri benden olsun sana son hatıra

Uğruna bu sevginin

Ömür tükettiğim aymazlığından

Arda kalan bir örtü gibi

Yalnızlığımın üstüne serili

Kefen bezim kadar da ak iken alnımın teriyle

Dokuduğum şu sevginin sönmeyen neferi

Olduğum kadar kimsesizliğimi sonlandıran kaderin

Verdiği tek teselli idi elbet

Tecelli eden yüzüne yeniden bakmanın bedeli

 

Varsın olsun son nefesim

Yettiği kadar ölü nefsime okuduğum rahmet kadar

Asildi yüreğim

Esen asi rüzgârın

Yerden yere sürüklediği

Solmuş bir yapraktan çok fazlasıydım

Kabul etsen de etmesen de

Anladım ki:

Senden sonrası ebedi cehennemim

Cennetim bildiğimdin oysa sen

Ta ki son nefesimi verene kadar…