Ölümü erteleyebilirim elbet içimde
dokusu ve kokusu asla sonlanmayan hoşluk yüklü bir denklemde, sabit katsayı
olmanın ötesinde yuvarlarım da ondalık hiçliğim ve dağ tepe aşarım, kayalar
aşındırırım nihayetinde yokluğa yuvarlarım katsayımı…
Sıfır olmanın bedelidir, mirim elbet
yalnızlıktan ve teneffüs edilesi zinhar hayal kırıklarından bahsediyorum.
Bazen ise bir mikado çöpü olmanın
verdiği hasletle yangınlar g/örüyorum bilinmezin indindi bilinmez bir boyutta
ve zamanda aşka ahkâm kesenler de yolumu kesiyorlar…
Olmuyor işte asla olmuyor. Ne tasfiye
ediyorum ruhumun çimenlerini ne de tavsiye ediyorum benim gibilere ve ben
olmaktan uzak her sende bilfiil kendimi d/eşiyorum.
Ellerim kanıyor.
Soytarı zihniyetlerin nezdinde
kayıyor da altımdaki zemin lakin ben eminim bir o kadar metin ve mükellef
acılardan varıyorum o tepe noktasına ve yapış yapış kimi zihniyet ve ötelenen
çocuklar gibiyim hepten yetim hepten mazlum hepten mahzun.
Anne, diyorum her canım yandığında ve
canımdan can kopuyor ne zamanki gözleri değse gözlerime. Sevmeye kıyamıyorum ve
doyamıyorum ve ayaklarının altındaki cenneti arzuluyor ve kucaklıyorum ve mil
çekilmiş gözlerden firar ediyorum yeter ki değmesin nazar içimdeki aşka ve
rahmete…
Günlerden, sevgi, annem tıpkı ilk
kokunla buluştuğum ve ilk kez canım yanıp da ruhum uyuştuğunda sana koştuğum
günkü gibi…
Sevmeyi öğretensin elbet önce Rabbim
sonra sen.
Kokmayı da senden öğrendim, annem ve
masum kalabilmeyi iyi kötü becerdimse sensin bana ahlakın, namusun ve şerefin
tapusunu veren ve inancımla acı çekmeyi de senden öğrendim tıpkı babamın
zamanında kimi zaman aciz kaldığım ve seni koruyamadığım bir ömür elbet
vakitlerden de kuşluk vakti, annem.
Aşkın tıpasını ben koydum çünkü aşk
sendin ve aşkla büyüttün beni ne zamanki kanadım sendin pansuman yapan.
Ne zamanki kandım yalanlarına
dünyanın sendin kulağımdan çeken çünkü doğru olmayı senden evvel kimseler
fısıldamamıştı bana.
Ne tuhaf ne tuhaf: neden, dersen…
Yorgun olmam gereken ömrün hangi
demindeyse aynı hayata gözlerini yeni açmış bir bebek gibi de coşkuluyum hayata
karşı ve uğradığım ihanetlerin haddi hesabı yokken kimse sırrı bende sadece
Rabbime emanet ettim ben vicdanımı ve Allah katında kabul görmenin hayaliyle
yanıp tutuşuyorum tıpkı aşkla yaşadığım ve yazdığım ve sana verdiğim söz de
hala saklı derinde.
Ne çok yarımım annem.
Ne de çok yarınsın annem.
Çoktan vazgeçmiştim ben yazmaktan ama
sen demedin mi bana?
‘’Kendin için yaz, canım kızım ve
aşkına ihanet etme asla da pes etme…’’
Sözcüklerimi anne şefkati ile sarıp sarmalıyorum
tıpkı bana dokunduğun gibi dokunuyorum sözcüklerime sonra da aşkla ve bir
nakkaş titizliği ile resmediyorum hayatı ve duygularımı.
Nefsime köle olmuş muyumdur sahi?
Ve nefesimi ve sevgimi boş yere
harcadığım nice insan ve g/ördüğüm nice ziyan gel gör ki gerek yüzüme gerekse
arkamdan püskürtülen öfkeye karşılık vermedim ve bunu bana sen öğrettin.
Ne çok taş koyuyorlar yol ne çok taş
başıma isabet ediyorum gel gör ki ekmek uzatmak bana yakışan hem mademki sen de
ben de Allah yolundayız yoksa nice olurdu halimiz, canım annem…
Süreya’nın mekanı cennet olsun çünkü
sen beni kaç kere öptün kaç kere doğurdun keza biricik kardeşimi de ve Rabbim
seni de bize kaç kere bağışladı gel de görsünler halimi sensiz bir düşün
yolcusu olmak bile akla zarar…
Elbet ben de bağışlarım nefsine
tapanları ki neyim aslında sadece bir tek zerreden ibaret sefil benliğim ve
Allah’ın bildiğini kuldan da saklamadım madem nasıl inkâr ederim aşkın verdiği
huzur ve huşu ile nasıl geçmez günüm üstelik görmezden geldiğim bunca kin ve
ihanet ve yoldan çıkanlara aldırış etmeden yolumdan da kimse alıkoyamaz beni
elbet Allah’ın izniyle…
Zaten hayattan asla fazla bir talebim
olmadı bir dilim ekmek ve huzur ve sevgi ve sen ve tüm sevdiklerim hem inancın
bakiyesinde erdim ben nihayete ve hidayete ki daha da gidecek çok yolum var
yeter ki sen asla bırakma beni bir başıma ve hep de saf tut inancın izinde yol
almanın muhteşem coşkusuyla pay ettiğimiz ve edeceğimiz her şey için şükürler
olsun…
Sana verdiğim sözün arkasındayım,
annem bu yüzden aşkım da büyüyor günbegün ve yazmanın verdiği huzur ve coşkuyla
daha da yakınlaşıyorum Rabbime ve nihayetinde içimdeki devasa boşluğu doldurdum
bir yandan gözlerim dolu dolu yazdığım ve yaşadığım her an’a da şükrediyorum
sonsuzluğun şevkine vakıf ve İlahi Aşkın ateşinde ve ışığında kalemin dokunduğu
her sayfa ve her yürek yine yüce Rabbimin bahşettiği bir rahmet tıpkı senin
bana sevmeyi öğrettiğin gibi…
Daha da çok sevmek için bunca nedenim
varken nasıl hamt etmem ben?
Sana verdiğim sözün arkasındayım, annem bu yüzden aşkım da büyüyor günbegün ve yazmanın verdiği huzur ve coşkuyla daha da yakınlaşıyorum Rabbime ve nihayetinde içimdeki devasa boşluğu doldurdum bir yandan gözlerim dolu dolu yazdığım ve yaşadığım her an’a da şükrediyorum sonsuzluğun şevkine vakıf ve İlahi Aşkın ateşinde ve ışığında kalemin dokunduğu her sayfa ve her yürek yine yüce Rabbimin bahşettiği bir rahmet tıpkı senin bana sevmeyi öğrettiğin gibi…
Allah sağlıklı uzun ömür versin annene anne okşar başını yarana merhem olur yaşın olsada elli, anne için hala çocuksundur yüreğine sağlık arkadaşım sevgilerimle...
Güzel varlığına çok teşekkür ediyorum arkadaşım. Anneler gününü kutluyorum. Çocuk kalmak ve hala direncimi de saklı tutmak adına. Amin İnşallah. Var ol sen. Sonsuz sevgimle güzel yüreğine