‘’Ağustos Çıkmazı…’’(Atilla İlhan)
Günlerden yılgı aşkın hacminde
saklıyım
Ağustos çıkmazında seken bir kuş gibi
yaralıyım
İhtimamla sevdiğimdin itirazımın
onaydan
Geçmediği
Bir dikili taşım varsa da
Diklemesine dayattığım kadar sevdamı
Dilemması sözcüklerin
Ulvi bir yolculuktu benimki…
Benden bana t/uzak
Mahmuzladığım gönlüm aşksa bir servet
İkrarında ömrün
Varsın olsun kelebek
Ömürlü addedilsin yazdıklarım…
K/ayıp bir minvalde
Arsız bir aşkın gölgesinde
Amuda kalkan kalemin ihbar ettiği
Yılkı atlarına özgü bir renkte
Saklı
Dualarım
Ve direncim
Ve tek dayanağım iken
Yüce Tanrı.
Aksinde evrenin
Akçalarla dolu ceplerim
Dün ve her öğün
Atladığımda övündüğümdü şiir cenneti
Bir mahlasın tedirginliğinde
Varsın olsun ismim ve isimlerim
içimde saklı ukde
Aylak gölgeler
Aymazında yangının bir kıvılcım
nükseden
Şarapnelle dolu yüreğim
Sevecen bir aşkın nezdinde
Nezleli sesinde ilham perimin
Ablukaya aldığım kalem ve ilham
Kalburüstü duyguların da ihbarı
Sökün eden ansızın
Salkım saçak benliğim ve uzandığım
O kaygan zemin
Girift bir mevsim
Gelişigüzel sevmezken insan
Gaipten gelense hüznün
Yaralı ve maralı bir düğün
Servetim ve seccadem
Sandığımda naftalin kokulu şüheda
geçmişim
Azabın dayattığı
Anlık bir duygu değildir hani
Evrenin ve Tanrının bana yaşattığı
Bu devasa ve coşkulu aşkı…
Bir bir diktiğim söküklerinde ömrün
Birdenbire dirildiğim
Ölümün koynunda saklı arzım
Arazım
Aymazlığım
Kudreti dinmez iken Tanrının
Gölgemle kavgalı bir minvalde
saklıyım
Sakıncalı bir iklim olsa ne ki aşk?
Kâh bir geçit
Kâh bir tümsek
Yüzü suyuna hürmeten bilinmezin
Bunca acımasızlığa ve nefrete inat
Merhemi aşkın kalemin de sırtımı
sıvazladığı