Düşlerin tarhında bir aksan adeta

Aşkın fermanı verilen fetvanın devamı mı?

Neşreden mevsim

Ah, yazıları her şiir ve nesir

Münasip dille sevenlerden olmadım ben.

Nutku tutuldu dünyamın öncesinde

Sihirli bir dokunuşla neşretti sözcüklerim

Öykündüğümse sadece aşk ve huzur.

 

Kendime meyyal

Kendimi sürgün ettiğim ne çok hayal

Dertop olmuş yürekten sıçrayan her kıvılcım

İçime serpilesi her tohumu hicret bildiğim

Manen huzurluyum

Madden seyyahtır bütçem

Gözümde büyüttüğüm her insan ve düzen

Düzensizliğin düzenidir feragat ettiğim

Ömrün de arka kapısından kaçtığım

Gel gör ki bacadan da içeri daldığım.

 

Ne kibirliyim ne isyankâr

Kimse artık pişekar

Sözcüklerden ördüğüm bir taç

Taş üstünde taş kalmazken

Taçlanan yürek meddücezrinde sevginin

Boykot ettiğim her kibir her yalan

İçine düşülesi aşkın da kalmadı işte çıkış noktası

 

Nüktedan bir ferman yazıp da uzatmanın vaktidir size

Uzatmaları oynayan bir ömür değil benimki

Daha dün başladığım bir yolculuk

İstikameti saklı Allah katında

Yoldan çıkanlara yan gözle dahi bakmadığım

Severken sular seller gibi çağladığım

Hazanın karekökü yüzüm

Yüzümden düşen hüznün

Defteri kebiri adeta yazılası ömrün

Saf tuttuğu her an her mekân

Boyutlardan kaçtığım

Kucakladığım bir ayraç

Bölündükçe hecelere

Hecelediğimse tek kelimenin kükrediği

Adı aşk olan aşikâr

 

Aşina olan yüreğe ta dünden

Mealim hüzün ve özlem

Mecazi bir firardır benimki hem de kendimden

Kimsesizliğimi donduran Rabbim

Kimliğime rahmet eken manen

Mutlu ve huzurluyum

Mizacım azıcık kaçkın azıcık taşkın

Kendimi sevmek için ne çok sebebim varmış meğer

Meylettiğim dingin bir günün özlemi

Şiar edindiğim dürüstlüğün gölgesi

Dirayetimle sınandığım kadar

Mutluyum hali hazırda

Göğsüm kabarır sevgimden

Sancağım ve sağanağım dikili ve kayıtlı mevsimde