Card image cap
Açil susam açil



‘’Sana küstüğümde sen yoktun daha

Yokluğuna küsmüştüm sonra sen geldin

Kendime isteyemezdim seni öyle güzeldin

Şimdi varmışsın gibi küsüyorum yokluğuna.’’

(Alıntı)

 

 

 

Çetrefilli bir şölen bu:

Aşkın hatırına çıktığım yokuşu

Çeviren cennet bahçesine.

Belki de mavinin zaferi

Asi bir rüzgâr

Döven yüreğimi günbegün

Sefadan yana olsaydı keşke bekam.

 

Aşka hatim indirdi gölgem

Cefama da tanıktı yürekte saklı her sure.

Mevsimin irisine rast geldim

Oysaki gözlerimde çıkan yangındın sen.

Sevdadan yana dertli bir meczup

Göğün de mensubu bir garip

Adaletle yönetilmiş olsaydı keşke ömür

Çivisi çıkan mağrur gezegen

Var mıydı yoksa yürekte en ufak çekince?

 

İçimin mimarı nice yakarış

Adadığım bir rakım ki yükseklerde uçan

Bir hurafe

Elbet kırık tekerin de kalmadı en ufak izi

Gizemin lanetine büründüm bürüneli

Görünmezliğime şahit yazdığım her şiir.

 

Tüten şafak…

Afaki bir yokluk benim ki

Nice tuzak içine düşülesi

Umudun da ekseni dönendiğim aralıksız

Sözüm ona bir vazgeçiş

Sorumlu tutulduğum her acı

Gelip geçse keşke günün birinde.

 

Ölümü mimleyen bir lenduha

Serildiğim her izbede saklı nice muamma.

Göğün ferinde saklı

Gözün istikameti varsın tükenişe dair bir

Yanılış

Bir makamsa aşkın erişimi

Azığa aldığım yükün de fevri sesi

Kuşandığım nice sihir

Gök gözlü bir aşktır da kabulüm

Yoktan var eden Rabbime

Sunduğum bir rahle

Üzerine serpilmiş nice dilek

Ucu bucağı görünseydi keşke bu melun tuzağın.

 

İbresi oynak mevsim.

Şifresi kayıp nice sere sığındığım kadar

Yoklukla terbiye

Elbet açlığın izafi dokunuşu

Bil mukabil göğün tetikleyici her zerrede

Saklı madem muvaffakiyet.

 

Şimdi zemherilerde saklı tutarım ben bu sırrı

Açıl susam açıl, demenin mealidir elbet

İçimdeki yangın

Taşan bentlerden

Aşan dağları vakıf olunası da bir rakım

İzbelerin ket vurduğu

Lakin umudun da firari ruh

Elbet yarına delalet bir zafer

Aşkın kıyama durduğu.