Marifet elbet aşkta saklı
Sedası göğün
Minnet etmeden tekelinde evrenin
Âşık olduğumuz aşkla ördüğümüz
Aşksız geçen ömre sunumu lanetin
Şerde bile hayır saklı madem
Sefasını sürmek masumiyetin ve melek
yüreklerin…
Devasa bir saksıdır ruhumu beslediğim
Ümidin yankısı ve o sürükleyen
vaveyla:
Aşkın
Örtüsünde saklı heyecan ve özlem
Yansız yaşar severken
Kavuştuğum sözcüklerle örülü o beyaz
ten
Elbet yerin göğün namusu
Aşkın hudutsuzluğu
Meylettiğim huzur ve aşkın müptelası
Sancılandıkça matem ve tinim
Devrelerimde saklı feri her daim yanıp
sönen
Bir bitimse gece
Günün meşrebi saklı için için
hecelerde
Vuku bulan yıldızlar:
Aşkın da şahikası;
Belirsiz bir imleç içimi gıdıklayan efkârı
Şerh düşüp de şiire
İçin için yanmanın meali elbet İlahi
Aşkın kıblesi.
Donatılar.
Bazense kesilen ahkâm ve eksik
olmayan nice yalan
Şiarım doğruluk
Yansa da canım sevmektir tek çarem.
Ayaklar altında varsın ezilsin
masumiyet ve hazan
Hüznüme sadık olduğum kadar
Aşkın kudretinin sarmalında örülü
heceler ve keder
Müptelası olduğum sevginin denklemi
Ne çıkar bilinmeze uzak olsam…
Bilip bilmediğimden öte veryansın
eden
Tutuşan yürek ve kalem
Örgün düşlerden erdim ben gerçeklere
Nihai bir duraksa bekleyen
Meşgule verdim ben artık hüzün yüklü
iç sesimi
Varsa yoksa azat edildiğim bir dünya
özlemi
Feri sönmezken iklimin seyyah yürekte
saklı da neferi
Sevginin.
Hercai menekşe misali gibi insan
Harcandığım değil harcadığım emek ve
zaman
Üstelik birileri için yaşamıyorum ben
Matemim kadar mahremim
Masum içimin güncesinden
Damlayan hecelerin rüzgârı
Kâh üşüten kâh ısıtan
İnsan olmanın neticesi
Özü sözü de bir iken söylenenlerden
arda kalan
Hoş sedası özet geçilesi ömrün
Tayin ettiği yarın ve gelecek
Duaların mertebesi
İç sesin de muhasebesi dış sese kafa
tutan
Bir aşk benimki:
Ölümsüz mizacı sevginin
Yalnızlığın rutini olsa da yeni gün
Kapıp da koyuvermedim kendimi
Yoksa böyle sever miydim yüce Rabbim
seni?