Düşlerim tekbir getiren: bir rüyaya
namzet olsa keşke günde asılı kalan o sihirli değnek.
Ütülemeden t/aşıyorum yolları: kat
izim ve ömürlük sevgim bense hoyrat bir alfabenin otuzuncu harfi.
Kırkladım acıları.
Kıtlama yaptığım şu demli çayın da
na’şı.
Bir içimlik addedilse de çay ve şiir
Gamzelerine vurgunum ben güneşin.
Islıklandığım kadar mutluyum ve
mutumda saklı benim sözcüklerim.
Mors alfabesi dünümde kullandığım
hani çalıştığım bankanın çatısında süzülen kuşlar gibi teleks çektiğim nice
ülke bense evrenin şerrinden uzak mutluluk vaat eden bir ülkede yaşıyordum:
hani, hani, üstümde takım elbise yolları arşınladığım ne de olsa itibarın ve
kariyerin adıydı çalıştığım kurum ve kurunun yanında benim de y/andığım.
Dünü özlüyor muyum?
Belki evet belki hayır.
Gözlüyorum aslında ben yazıp da
astığım şiire ve yazıya tutuklu yüreğimle ve de gönül kapım ardına kadar
açıkken artık Mors alfabesi kullanmıyorum çünkü sevginin dilinde ve nezdinde
yaşıyorum yaza yaza aştığım dağlar tepeler ne ki?
Ben ki inatçı bir keçi
Ve bir ömür bozguna uğradığım kadar
teselli buluyorum yazdıkça.
Yüreğim mühürlü.
Ah, cebbar duygularım ve sıska
kalemim bil ki ben seni sevgiyle büyütüp bir ömür koruyacağım: iyi de beni kim
koruyacak kendimden elbet Rabbime âşık ve sadık kulluğuma binaen ve de hayatta
kaç cephede savaşıyorsam varsın ıskalayım mutluluğu varsın para kazanmamayı
şerh düşeyim ömre ki düştüm de şerhini ne de olsa yüreğimin götürdüğü yere
gittim bir ömür öyle ki kendimden gittim öyle ki öğretilerdi başımın tacı ve
sandım ki sevdim mi taçlanacağım bilemedim de aralıksız taşlanacağımı.
Ne tek taşta gözüm ne de bir delinin
kuyunun dibine attığı o taşta.
Taşlama değil yazdığım yoksa hicvi mi
yaşamın bense hicreti yaşıyorum her kalemi elime alıp da yüreğim atağa kalktı
mı ne var ne yok elimde terk edip huzura d/okunuyorum yazdıklarım sayesinde.
İkaz ettiğim kendim.
İbraz ettiğim de.
Bazense kolay kolay ikna edemediğim.
Yeri geldi mi itiraf ettiğim.
Hazanın nemini özledim aslında saklı
da içimde varsın yaz olsun mevsimlerden aslında her mevsim benim için ‘’yaz’’
emrindeyken.
Ruhumdaki dar koridorlar ve işte
firar ettiğim bedenim ve en sevdiğim: tavaf ettiğim evrenin taşlı yollarında
alsa t/araf tutmadığım bir o kadar Araf’ta kaldığım.
Zıt kutupların birbirini çektiği
gibi:
Ben ve hüzün.
Mutluluk bana da uğradı öncesinde ve
andaki mevcudiyetim kayıtlıdır Rabbin nezdinde o yüzden zaman denen sarmalın
hikmetine vakıf aralıksız not düşüyorum ve niyazımı eksik etmiyorum.
Gecenin rahmine düşen ay ışığı.
Sözcüklerimse kolluk kuvveti adeta.
Sızdığım değil.
Sızlandığım hiç değil.
Belki de g/izlendiğim ve ben asla haz
etmedim gölgelerden.
Nice ihsan bahşetti Rabbim bazen
gölgeli bazen gölgesiz bense mizacıma uygun gölge etmesin istedim insanlar.
Maazallah değil gölge binalar diktiler etrafıma ve hicvettim hayatı dış ses
baskın olsa da iç sesimle eksik etmedim nazı niyazı.
Beni seven böyle sevsin.
Sevmeyenin de canı sağ olsun.
Katıksız hayalperestim bir o kadar
gerçekçi ve gerçeklere vakıf hem ben gerçeğim bakmayın sanal dünyada aralıksız
yazdığıma.
Benim de bir hayatım var ve umudum ve
acılarım ve işte bir Allah’ın kuluna açamadığım içimi nasıl da seriyorum
ayaklarına okuyucumun.
Girift heceler var misal.
Girgin ya da girişken de olmak
zorunda değilim ve bazen kuş b/akışı yaşıyorum hayatı bazen kuş gibi uçuyorum
bazense kuşdilinde seviyorum ve kuş gibi çırpınan yüreğim.
Bir kuşluk vakti daha böyle bitti ve
işte akdin altına attım imzamı çünkü benim adım umut ve sevgi üstelik
unutulduğum kadar bir köşede unutamıyorum ben hayatta yaşadığım saklı güzellikleri
bir o kadar gücümü alıyorum inançtan ve gücüme gitse de hayatın yüklediği ses
etmeden sabır edip yaşıyorum.
Yazgımı kabullendiğim kadar da alt
yazı geçiyorum yazgıma, yüreğimle yazarak ve geviş getiren imgeleri harcayıp
hiç bitmeyecekmiş gibi de harcıyorum kelimeleri en çok da harfler hele ki katık
yaptığım otuzunca harfe de saygılarımı sunarak.
Yirmi dokuz harfin bana yetmediği
kadar ben de bana yetmiyorum çünkü içimdeki deryayı duyumsadığım kadar
duyumsatmak istiyorum her çıktığım basamakla Rabbime daha yakın durarak…