İklimin seyrüseferinde içimde devasa bir sarkıt aşkın kırgınlığına taktığım tokanın uçuk pembesinde saklı bir hevesim ben ve nefesim ve aşkın koyu gözlerine eşlik eden Tanrının kızgınlığı ve insanlığımdan utanıyorum ne zamanki bir çocuk ölse üstelik çocuk kaldığımın göstergesi her güne umut ve şiirle başladığım ve işte İlahi Aşkın her kıvılcımında yeşerir ve yaşarır gök kubbe saklı olsam da yeryüzünde…

 

 

 

Rüküş bir mevsim etekleri zil çalan

İblisin şen ve nemrut sesinden ürken çocuklar

Bir de çocuk kalanlar.

Kürediğimse sadece sevgi ve umut

Köreldiğim ömrün kayrasında saklı iken ufkun çizgisinde

Yaşadığım nice gel-git

Sevdalı semazenin canhıraş seslenişi

Kükreyen gök kubbe

Kuruyan yapraklar

Adı bazen kader bazen kader

İçine yerleştiğim kabir

Ve demlendiğim kadar

Sabır ve şükür

Yüklendiğim bir ömrün muhasebesi

Bazense Çıfıt çarşısı içime serili

Tabana kuvvet koştuğum değil

Kalemin dikenlerini yüreğime sapladığım

Sadık ve ait olduğumsa sadece Mevla.

 

Kurumuş bir yaşın üstüne sürülen

Yasın da müdavimi sefil varlığım

Her ne olursa olsun başımı eğmediğim

Sevdalı yüreğimle topa tuttuğum iblis ve zalim

En çok sevdiklerimse:

Çocuklar ve kıyı köşede saklanmış nice mazlum

Sübyan yürekler hele ki yetimse şiarı çocuğun

Peygamber Efendime duyduğum sevgi ve hürmet

Bilmezler de ben küçük yaşımda yetim kaldım.

 

Yetemediğimse evren

Yetilerimle ördüğüm binlerce yürek ve şiir ve insan

İfa ettiğimden fazlası saklı taşralı yüreğinde mevsimin:

Alı al moru mor sevdalar

Bense hep mahcup hep de sevdalı

İtiraf edemediğim kadar aşkın müdavimi

Sefil yüreğimde açan sonsuz çiçek ve şarkı

Şiir olmanın şerefine serdim yüreğimi

Sardım da devasa kâinatı

Alnım nasıl ki ak

Pürnakıl duygularım

Kardığım her gece aç tok

Arşınladığım şu evren

Gönül gözümde esen nice rüzgârın da eşliğinde

Bir kördüğüm olsa da içimde saklı hece hece…

 

Kapıp da koyuvermedim kendimi

Görünen ne ki içimdeki yangına

Şerh düştüğüm her şiir ve kıvılcım

Layığı ile yaşamaksa işin özü

Koştuğum yalan değil Rabbime

Riyasız ve içten yüreğimle sevdiğim nice insan

Savrulduğum ne ki çıkan yangında

Ben hala dimdik ayaktaysam.

 

İçimde ergen aşklar ve nutuk attığım

Kaybolduğumsa bir yalan

Kaybettiklerimin yanında yakardığım sadece Yaratan

Aşkın kutsadığı bir sandalla yol aldığım

Dibi su alsa da

Yaşımla kıyama durduğum günbegün

Yetemediğim varsın olsun evrene

Yettiğim kadar kendime emsalsizdir tutkularım

Hoşbeş etmeden geçer mi zaman?

Varsın içimde sönmek bilmesin yangın…