İklimleri diktim dikeli azat
edilmediğim kafesin kırık teli nasıl da battı yüreğime ve mahzun gülüşümde
çöreklendi ateş ve hasret.
Irkı yoktu hüznün
Gönlüm nasıl da s/üzgün
Bir menkıbe ise aşk
Bir melodi ise özlem
Kafesimden uçmanın zamanı çoktan gelmedi
mi?
Bir içimlik addedilmesin şiirim
Yüreğinse akıbeti baştan belli
Sevdim seveli
Düştüm ben bu t/uzağa
İçimde yerleşik acılar
Yerle yeksan edilmiş mabedim
Matemin közünde saklı bir neferim
Feri sönen gecenin
İstimlak edilmiş göğün her zerresi
Bedeller ödediğim ilk günden
Sevgi değil miydi oysa bildiğim en
elzem?
Bir şafak ve kavşak değiştiren mevsim
Sancılı göğün semazen yokuşları
Bir inip bir çıktığım
Yalnızlığın ihtişamlı beldesi
Elbet şiirlere düştü düşeli yolum
Yol yordam bilmeden sevenlere sitemim
Nazenin bir kuştur yüreğim
Aralıksız şakıyan
Göğün yıldızı yeryüzünün çiçeği
Şiirlerle kondurduğum busem
Masum kalmanın her hecesi
Saklandığım kadar kuytularda
Gel geç sevenlere öfkem de sönmedi
gitti
Acısı ve açısı özlem madem sevginin
İhtişamlı yüreğimde yatılı kalandır
illa ki
Şiarım mevsim
Şanım sönmedi işte
Şerefimle yaşar severken
Yazdıklarımsa aşkın feraseti
Bir iklim bildiğim yüreğin feri
Aşktır evrenin asaleti
İman gücümden doğan sevginin nazik
sitemi
Elimden kayan bir ömür işte peşine
Düştüğüm içimdeki saklı öznenin
şeceresi