Card image cap
Yalanim varsa son şi̇i̇ri̇m olsun

‘’Durursa anlaşılır saatin kaç olduğu

Ürkek yürek bütün geçmişi kabulleniyor.

Ve kazmaların ve garların hiç uyumadığını…(T. Uyar)

 

 

 

 

Hangi lahzada saklısın ey, yar?

Aklın koridorlarında saat tuttuğum

Sabahların mekânında

Doğacak bir güneş edasıyla

Saklandığım hangi vakittir?

 

Sözcüklere düşkünlüğüm

En çok da yüreğinde

Gözetlediğim bir uyanış saati

İçimdeki karanlık tünele konsan hani

Bir düş vakti düşmekse yola

Sözcüklerin tren imlecin garında beklediğim

Hangi mevsimin teninde saklıdır koyu gözlerin?

 

Koyulup da yola kol kola şiirle

Haznesinde dünün, günü uyuttuğum her hüzün

Elbet okunan martavallar beni kaçırtan

Öğün atladığım vakitler

Öğüdünü tutmaksa büyüklerimin

Sahi, ben hiç mi büyümeyeceğim?

 

Salkım saçak benlik

Saçaklarında göğün bense yere serildiğim

Uyuttuğum koynumda düşük cümlelerim

Uyumaksa ayakta

Saflığımı mazur gör, yar

Saf tuttuğum elbet aşkın ve mevsimin solu

Sağ çıkacaksam yarına

Sağdıcım ol ne olur şiirlerimin,

Şiirsel bir hüzne serildiğim

Seherlerde uykuya yenildiğim

Kovup da günü kapıdan

Kovulmadığım köy mü kaldı mazide?

 

Uyruğum da uydum da hazan

Gönül gözüme kefil olduğum her yaramda

Saklıdır yarenlik ettiğim kelam

Bir de selamını eksik etmedin mi,

Yoktur elbet benden mutlusu:

Çetrefilli ruhumda devindiğim nice masal

Keşke ömre de değer biçseydim öncesinde

Vakit nasıl da daraldı

Ant içtiğim uğruna:

Şan, şeref, namın yürüdüğü ne ki?

 

Ezelden acziyetime sarıldığım

Ne gam ne gam yoksun kılındığım

Nice dünya nimetinden:

Yokluğuma kefildir yüreğim

Yüreğe de kefil şiirlerde

Bir yanıp sönen deniz feneri gibi

En çok yakamozlara düşkün bir yıldız

Dalganın coşkusuna eşlik eden bir rüzgâr

Sarmalında sevginin, haybeden

Kendimi yok saydığım değil elbet yalan

Yalanım varsa yazdığım son şiir olsun.