
Yalan mi?
İhbar etmeliyim
O zaten mazhar içimdeki yangına
Bense şahikanın kanadında
Kanamalı bir sözcüğe denk düşüyorum
Ne üşengeç varlığım
Ne yerle yeksan edilmiş yüreğim
Elbet tefe koyduklarından fazlayım
Azat edemediğim korkularım var, yalan
mı?
Aşk meclisinde
Denk düştüğüm dolunaydan da parlağım
Ne içimdeki yeis
Ne t/aşkın mizacım ve külyutmaz
yetilerim
Kekelemeden seven bir nazenin
güftenin;
Nezdinde açmayı unutan bir çiçekten
Öte
Bir düşü ve bir ömrü öldürdüğüm
Değil asla yalan.
Elbet tetiğe basılı elim, kalemim
Kalender meşrep olmayı ben dilemedim
Hala yaralı bir ceylan
Yamalı yerin göğün sarkacıyım belki
de
Eskiyen tebessümlerim saklı
sandığımda
Sanmadıkları kadar cüretkâr ve
patavatsız
Olmak olmamalı elbet özrün
Ve öznem çekince yüklü
Öz verilerim
En baştan kaybettim ben.
Israrla sevebildiğimden fazla
İman gücüm iken yoldaşım
Bir dervişin fıtratına binaen
Kimi zaman taşlandığım
Kimi zaman ıslıklandığım
Ah, ben, illa ki ıskaladığım
O hedefte
Rüştümü hala ispatlayamadığım
Hederim, azmim bazen korkak mizacım.
Bir düşün esiri
Bir ömrün ertesi
Bir aşkın da himayesi
Övündüğüm ne ki
Ölmeye yatkın ve yetkin bir sezi
İhbar ediyorum sakilce
Kendimi kendime
Yetmezmiş gibi
Öykündüğüm yine içimdeki çocuk,
O hüzünlü bakış
İmha edemediğim kadar
İhlal edilmiş bir hayatın bakiyesi
Berduş bir günde saklıyım epeydir.
Ederi olmayan bir renk
Mübalağasız sever, acı çekerken
İçre dönük bir seyyah yürek
Dış sesin bonkörce ithamı
Yatkın olduğum kazar hüzne
Ölümden beter bir ibare.
Tetikli yüreğin
Temkinli benliğin
Tema’sı olmayan bir resmin;
Sadece fırça darbesiyim de evrenin
Bazen lacivert gözlerim
Elasından hasret çektiğim
Maviden kıblemin
En yakın itibarıyım da yalnızlığın
Beni benden çok seven, sahiplenen
Aşkla ihya edilesi bir ömrün özlemi
İnancın ikamesi ve yalnızlığımı
Sadece O’nunla pay ettiğim bir
rüzgarım.
Emeğine yüreğine sağlık Gülüm hocam tebrikler hayırlı akşamlar diliyorum hocam
Teşekkür ederim Murat Hocam
Hayırlı akşamlar diliyorum