Düşlerim terli, hafız ve bir ömrü tahakküm altında geçirdim ve penceremin önünden ayrılmıyor kuşlar en çok da Tanrı ve acılarımı istifledikçe günbegün gagalandı yüreğim ve işte bana tek sahip çıkan Mevla’mın izniyle ve rızası ile sevdim bir ömür ve her sevgi de düşlerimin kovuğunda kaldı çünkü sadece Allah Aşkı idi beni doyuran bir de kendime duyduğum özlem ve sevgiyle hemhal yüreğimde saklı olması gereken ilk kişi de bendim ve beni ben olduğum için seven Rabbim bir kere daha gösterdi doğru yolu ve o çıkışı.

 

 

Hüviyetim.

Bir de hürriyetim.

Gür sesi sevginin

En çok da endamlı yüreğim

Ve işte hiç olmadığı kadar seviyorum

Ama bu sefer öncelikle kendimi.

 

Akasya ağacıyım ben.

Belki nazlı bir gelincik.

Yapraklarımı erkenden dökmüşken…

Ve işte ansızın kendime geldim

Mademki kendim olarak düşmüştüm yola

Mademki sevgimle sevgim için baş koymuştum yola…

Yoluyla yordamıyla kimi sevdiysen

İlla ki düşman etti beni bana.

 

Sevdiğim kim varsa sevildiğime emin

Sevgiyi nasıl da şiar edinmiştim hem

Sözüm meclisten içeri ve dışarı

Bense sığamazken yere göğe, severken

İhmal ettiğimi bile bile

İhbar ettim acılarımı Rabbime

İhya eden yine O idi yüreğimi

Kat iziyle sevdiğim her insanı

Layığı ile neyse ifa ettiğim

Kul olmakla iştigal bir neferiydim hem ben sevginin.

 

Yaratan’dan dolayı yaratılanı nasıl da sevdiğim

Elbet kayıt altında

Kaybolduğum dünyanın güncesi şiirlerim ve sözcüklerim

Sonunda ulaştığımdı sonsuzluk o tek istikamet

Bense hiçlik makamında saklı

Varlığımı katık ettiğim her duygu ve sevgi ve acı

Açısı yoktu sevginin

Enginlerde yol aldım ben

Sadece dokunmak adına kendime

Emsalsiz hüzün yaşadım

Endamlı bir hüzün nakaratı idi sırdaş yakarışım

İnsan olmanın meali ve mizacı

Şarlatan değildim ne de yalancı ne de soytarı

Sancılı bir ömür belki de göz kırpan ölüm

Uzak kalsın yeter ki

Daha çok daha çok da sevmeliyim kendimi.

 

Açmadığım bir yapraktı içimi deşen

Açamadığım yüreğin sıkıntı ile depreşen

Açtığım yüreğim yine sözcüklere döktüğüm

Bol bol da gözyaşı döktüğüm

Devşirmenler gibi içtimada

İçerlediğim yalnızlıksa değil artık umurumda

Nasıl ki kimsesizliğimi sonlandıran Tanrı

Hem sevdiğim ne çok insan var uzağımda yakınımda

Kalp gözümle gördüğüm iç dünyaları

Ve ben de saklıyım onların her birinde.

 

Yanlışımı düzelttim hep de düzelteceğim

Bir şahikanın fısıltısı ile

Sağır Sultana bile malum oldu ya yakarışım

Hem nasıl da geniştir haznesi Rabbimin

Aşkın ve sevginin hazinesi nasıl ki saklı içimde ta ezelden

Teyellediğim yürek iklimim

Sektiğim nice yürek tek tek

Tedavülden kalkmadım henüz

Mademki vaktim var ve de gideceğim yol

Asla da rolünü çalmadım ben insanların ve sol yanım

Sadık kaldığım kadar dürüstlüğüme.

 

Sancılı bir bekleyişin de meyvesidir kendime

Kendime yeni yeni d/okunduğum

Emrine amadeyim evrenin

Kambersiz düğün misali

Kaybolduğumun ertesi ve mucizevi sesi

İşte döktüm kurtlarımı bir bir

Kuram dışıyım belki de insanların gözünde

Lakin özüme sözüme sadık bir beşerim yeşerdiğim kadar

Yaşardığım ve yaşadığım dünyanın

En mahcup aşığıyım

Münazara ettiğim kalemin de sevecen sesi

İşte sona erdi dündeki hikâyem

Yenilerini yazmanın da zamanı geldi madem

Ve izniniz olmadan seviyorum artık kendimi…