Düşlerin kabrine düştü yolum: nemalandığım bir sarkıt ve işte altına imzamı attığım o akit.

Duvağı yırtık gecenin.

Tütsüler yaktı gece bekçisi bense yakardım Rabbime ve işte düştüm ben bir kez gözünüzden.

Mübalağa etmeden severim ben ve nasıl da imtina ederim incitmekten ve sobelendiğim her duygu yanılsam da bir yansıtsam da içimi elbet derlediğim sözcüklerim ve derdest olmuş imgeler.

Soyut bir alfabeyim belki de metruk hecelerin cereyanına kapıldığım ve de diken diken olmuşken tüylerim.

Layığı ile yaşamak bu olsa gerek.

Lütuf bildiğimdir elbet her duygu beni anbean yakın kılan Rabbime.

Bir duygu familyası üstünü örttüğüm kabrim ve işte güne sirayet eden bir karanlık.

Güme gitti çok şey.

Gücüme gitti de.

Güç bulduğum güç bela yol aldığım ve İlahi Gücün eşliğinde.

Hüznüme beyitler serdim yetmedi.

Beyitlerime şiirler ördüm ve gücüne gitti bu sefer hikâyelerimin.

Men ettim isi sisi.

Mal ettim kendime aşkı ve hüznü.

Maşuku iken bu devranın aşkın da şiarında ruhumu yıkadım anbean ve beyazı hep sevdim hep şevk bildim masumiyeti ve kat izinde bu devasa sevginin kat çıktım tek tek hidayetin merdivenlerinde bazen bir ileri bir geri gittim ve gördüm ki sözcüklerin ve yüreğin ritmiymiş düş gücüme de eşlik eden ve ben sadece Rabbimden medet umdum sadece Rabbimden istedim.

O ise hep kabul etti ve ben korktum bu sefer şerrinden lanetinden kötülerin ve kötülüğün gelin görün ki kötüye meyletmedim bir ömür ve herkesi iyi bildim ne de olsa şiarıydım sevginin ve umudun ve iyi niyetin.

Beylik değil hem benim hüznüm.

Beynamaz gölgelerin de uzağında saydım adımlarımı bazen unuttum adımı bazen adımladım kendime ve hep andım rahmeti ve Rabbimi.

Duygularsa otağı bildiğim bir yayla.

Düşünceler hız kesmeyen.

Beynimse emir eri.

Beyan ettiğim her an her andığım ve dünde saklı nice anı.

Hazandı muhalifim çünkü ben bir ömür bahardım ve de bahtiyar.

İhanet ettim de zaman zaman kendime ve ihbar ettim aralıksız kendimi yüce Rabbime.

O beni af etti: ben beni asla.

O sundu bana rahmeti ve ben daha çok sevdim insanları.

Yıldızdım.

Kimine göre yıldızım düşük.

Güldüm ben nadide bir gül.

Dalım kırıldı toprağım kurudu ama hala ayakta kalmayı becerdim.

Diktiğimse tohumlar ve dilemması güzelliklerin ve umut idi dilaltı ilacım.

Hüzün ve o kesif sessizlik.

Mutum ve de:

Umudumsa yadigâr yine atadan.

Yandığım kadar da pişecektim ama asla pişkin insanlardan olmadım illa ki mesafeli diğer yandan sıcak bir iklimdim gerçi buz kesiyordum zaman zaman…

Kesirli bir sayıydım aynı zamanda sonra ondalık sayı kıvamına geldim ve kök hücrem ve kareköküm ve ben asla köküme ihanet etmedim bazense kök söktürdüm insanlara çünkü dik başlı bir yenilgiydim de ben zaman zaman.

Huzurun minvalinde dilimden ve yüreğimden düşmeyen dualar ve Besmele ve kat çıkmalıydım ben illa ki o bilindik meçhule ve serildim rahlenin üstüne serinledi yüreğim ve sarıldım koruyucu meleklerime.

Akıl melekelerim uçuşan.

Saçlarımsa diken diken ne de olsa çarpılmıştım ben aşkın şimşeği ile ve üstüme düşen yıldırım bense tekdüze bir canlı olmaktan öte daldan dala konduğum ve içinde savrulduğum yürek iklimim.

Gün aymaz.

Gece solmaz.

Kim gölge beynamaz.

Bense hep beyaz kalmalıydım ve kaldım da:

Bazen bulut geçti üzerimden siyaha döndüren derken sağanağı ile ıslandım rahmetin ve beyazımı koruyup aslıma sahi çıktığım elbet bana sahip çıkan yine ve sadece O.

Beti benzi atsa bile güneşin…

Kayıp bir uçurtma gibi kuyruğumun peşine düştüğüm ve tüm mücadelem kendimle o yüzden ben çok ama çok sevdim nerede ise tüm cihanı.

Ayrıcalıklı bir acı ile sınandığım ve her açmaza girdiğimde acımla umudumla yeşerip yaşardığım ve yakardığım sadece Rabbime…