Metruk düşlerden firar ettim edeli

Yalnızlığı ise ilke edindiğimden beri

Maviden nazenin göğün tefe koyduğu bir gölgeyi

Yıldız belledim

Yılmadan yaşamayı şerh düştüm düşeli günceme

Tereddütsüz sevdim ben herkesi

 

Emsalsizdim emaresi aşk

Varlıkta saklı bir teyakkuz

Aşkın da mimarisi bir esinti

Melodiler t/aşkın hicreti

Hazan göğün meşrebi

Sıvadığım kadar kolları

Dokunduğum kadar en uzağa

Mubah olandım

Müstesna sevginin eseri ve esareti

Haznesinden taşan rahmettim aşka veryansın ettiğim

 

Göğün şafağında

Hüznün kavşağında

Sarmalında özlemin

Kolluk kuvvetiydim şiirin

Kolaçan ettiğim mehtaba ilanı aşk ettiğim

Mehter marşıyla bir gittim bir geldim

Kendimden firar etmekti yazmadığım

Günde seğiren gözlerim

Kalp gözüme sundum sunalı içimdeki hazineyi

Perdelenmiş gözlerin çapağı

Kalemin uyruğu ve bucağı

 

Sancılı bir doğuma meylettim

Şafağın sardığı ruhum

Savsakladığım kadar mutluluğun göz kırptığı

Bir hasret

Uzamında aşkın

Kaybolmanın tutuk nutku

Hicretin garbı

Mevsimin alamadığım nabzı

Şimdilerde perçinliyorum aşkı

Pençelerimi geçirip de yüzüne gecenin

Kolaçan ettiğim kadar önümü arkamı

 

Zanlardan uzak bir tecelli

Rahmetin aşkla teselli ettiği

Bir zemheriden sökün etti

Sözcüklerin beldesi hazanın

Uyruğunda gün batımının

Vadem dolana değin

Derleyip toplayacağım arkamı

 

Önümde uzanan neyse

Dilimden düşmeyen tek heceyedir tutukluluğum

Tuzağına düştüm düşeli bu imkânsızlığın

Zuhur bulduğu her zerrem

Varsın nihayete ersin hayallerim