İrdelenmiş bir şarkısın sen, yalnızlık…

Yüreğin kayrasında saltanatını sürdüğün

Vefanın eksilmiş rafında seken cefanın dahi yanıltıldığı bir eksende

Kök söktürensin sen kordan hecelerdeki

O naif sessizlik.

 

Bostan korkuluğu adeta kırlangıçların iskeleti

Aşka adanmış ömre dahi lakayt olduğun

Yüreğin kozasında

Nasıl ki ilk ve son kozum sevgi

İhmal edilmiş düşler pınarında seken

Yıldızların başkaldırışı

Boykot edilesi hayatın dik yokuşlarından

Sökün eden

Kâh sessizlik kâh devasa bir vaveyla

Ölü bulutun kestiği ahkâmı

Yağmur diye yağdıran Tanrının nezaretinde…

 

Kölesi umudun

Tutkusunda mavinin

Sevdanın çöreklendiği bir resmin

Arka planı olsa bile karanlık

Hicvinde ömrün

Hatmettiği kadar yüreğin

Varsıl bir ikame

Daim kılındıkça ömrü.

 

Acılara boğan rüzgârın esintisinde

Şakıyan bir kuş

Şakırdayan sağanak

Sandalı su alan bir kayıkçı

Dalgaların adam boyu yüksekliği

Hicabın ezeli rekabeti

Oysaki şair değil midir sevgiyi boca eden

Kâh dününe kâh önüne serili bir halı misali

Kat ettiği yoldan fazlası

Katledilirken ruhun şüheda mazisi.

 

Kör bir kurşun

Baltalanmış nice duygu efkârın

Sür-git sefası

Sarmalında ihanetin

Seviyesiz zalim ve iblisin

İnhisarında saklı yeri göğü

Bahşeden nasıl ki Tanrı:

Aşkın adadığı her sure

Adakların kandili sönmeden

Azade sözcüklerin vadesi dolmadan

Hatırşinas sevginin

En büyük fazileti yine kendisi.

 

Kinaye değil nezaket yüklü binlerce cümleyi

Tek hecede içine çeken

Alametifarikası şairin

Bazen suskun bazen doygun

Zanları erittiği yüreğin buzulu

Karambole gitse ömür ne ki ne?

 

Söyle, yalnızlık:

Ahkâm kestiğin içimin istilasında

Tek duygum değilsin sen baş veren

Umudun ve sevginin takkesi düşse bile

Aşka ve iman gücüne sarıldım ben

Sarmalında gizemin

Israrla yâd ettiğim

İsyanı bastıran bir yeniçerinin gazabı daha eklendi mi

Yürek tekkeme

Tansiyonu düşmeyen bir esinti.

 

Yüreğin ç/ağladığı her gün her acı

Batılında evrenin

Baltayı taşa vursa bile kalem

Kalender bir coşku değil benimki asla

Evreleri olan bir döngü ki

İklimin soluklandığı her güfte

Hicabın ve hicazın merhalesi

Körüklü sözcüklerin dile geldiği

İlahi Aşk ve umudun manzumesinde

Saklı bir ruhum ben

Nutkumun tutulduğu her vardiyada gecenin

Ölçtüğüm direnci matemin

Kör noktası da değilim hayatın

 

İlahi Güç emsalsiz bir coşkunun, sevginin

Nezdinde yeniden doğmak içinse çok geç olsa bile

Doğurgandır içimden taşan hüzün;

Delişmen mısralarımdır

Aşkın inhisarında

Soyutlandığım kadar cihandan

Evrenin alfabesidir yaşadığım yasadığım

Her duygu.

 

Varsın olsun nüktedan bir yenilgi

Mahcubiyetimin gölgesinde

Yeşerir umudum ve yaşama sevincim

Köhne değildir hüznüm

Kof değildir asla içimden geçen

Körelsem de insanların gözünde

Tanıklığında Rabbin ve meleklerin

İhaleye kalan şiirlerim ve dualarım

Benden bir parça daha eksilirken

Ömrün takviminden

Uçan yapraklar misali asla da başım eğilmezken öne

Diklendiğim varsın olsun yeni bir yenilgi

 

Aşkın gönyesinde saklı bir çizgi misali

Nasıl ki sevgi ve iman arasındaki

En kısa yoldur

Yolum, doğrudan ve merhametten geçen

Hüznün arifesinde

Her sözcük bir huzme

Her acı yeni bir haz

Haiz olduğum kadar yalnızlığım ve masumiyetim

Tapınağım ve başıma yağan rahmetin

Tecellisi ile teselli bulduğum

Açık bir çektir yarınların izini sürdüğüm

Varsın adım yalnızlık olsun

Varsın üstüm başım hüzün koksun…