Bir düş salkımıydın yüreği ziyaret eden kıvılcımdan doğan yangın misali.

Ve bilemedim neydi mealin?

 

 

 

 

Hüzün bohçam tıklım tıklım

İmtina ettiğim bir sözcük bir mevsim bir de sen

Hazan mahsulü şiirin güftesinde saklı bir nesirsin

Ellerimden kayan zamanın hatırına

Düştüğüm yolda başımı asla öne düşürmeden

 

Hırpani benliğim

Hızına yetişemediğim duygularım

Sazlı sözlü değil

Kambersiz düğün misali hiç değil

Sessizliğin rücu ettiği

Belki de bal kabağından arabaya dönüşen bir masal gibi

Hibe ettiğim yüreğim

Hizaya gelen sefil sözcüklerim.

 

Kum saati muadilim misal

Bir anda saklı bir ömür nice hayal

İzahı yok bazı şeylerin

İçimde kıpraşan ne çok mevsim

Zamansız ve mekansız bir tecelli benimki

Yazarak bulduğum teselli.

 

Bir bahçeyim ben içinde saklı nice çiçek

Bir çiçeğim ben dikenlerinden mustarip

Hazanım belki de hazzın kendisi

Elbet huzura giden yolda ve ellerimi her göğe açtığımda

Yağan rahmet

Sözcüklerse nasibimde saklı

Gün batımı ve döngünün hikmeti

Kolaçan ettiğim kadar önümü arkamı

Elbet tam teslimiyetim Rabbime

 

Hüzün ve müridi

Makul olan neyse nasıl da uzağındayım

Melun mahzun yeşeren

Malulen emekli olmuş düşlerden payıma düşen

Meddücezri belki de yorgun yılların

Bir alçalan bir yükselen iç sesim

Mağdur ve mazlum olmamın tek tesellisi

Elbet cevap bulan yakarışlarım dualarım Rabbime

 

Kılıfları yok kimi sözcüklerin

Artık kimse kılıfına uyduran

Ulağıyım belki de içimden geçenlerin

Aciz ve sıra dışı

Afaki belki de sırasını bekleyen

Kâh dağınıklığım mikado çöplerine öykündüğüm

Kâh daldığım hayaller gerçeklere resti çektiğim

Her halükarda çelişen varlığım

Çalakalem yaşamanın farkındalığı

Cennettir kimselerin bilmediği

Ta içimde saklı ezelden.

 

Ebediyete intikal eden sırlarım

Gizem yüklü coğrafyam

Neşrinde evrenin tek zerreden ibaret olsa da benliğim

Varsa yoksa sonsuzluğun müdavimiyim…