Bir renkti bir ırktın muhtırasını verdiğim yüreğimin yanan tabanları…

 

 

 

İçtiğim iksiri ısıttım önce ellerimde

Yüreğin sedasında saklandığım kadere

Verip veriştirdiğim öncesinde…

Ah, güzel Rabbim affet beni

Endamlı sevgimle çıktım huzuruna

Huzur bulduğumsun sen hüznümü dahi seven

Hürmet ettiğim elbet kaderim

Kederin gri salkımlarında saklı bir esintiyim ben

 

Memba suyu bu aşkın

Bir zamanlar içtiğim zemzem suyum

Hani, dündeki rahmetini güne taşıdığım

Mekânı cennet olsun sevdiklerimin ebediyete intikal eden

Hacı ruhu ve yüreği güzel halam

Aşkın sadığı ah, o bitimsiz elem

Gittiler gittiler işte

Sehven yenik düştüğüm bir meltem

İçimde deli deli eden.

 

Manen zenginim ve huzurlu

Sadece ölümü deştiğimde ve düşündüğümde

Uzaklaşırım bedenimden

Aşkı layığıyla yaşatan sensin ezelden:

En çok sevdiğimsin güzel Mevla’m:

Her yerde her canlıda seni gördüğüm

Pencereye konan o susamış martının

Gözlerindeki umutsun hatta acı

İçimi açtığım sadece sensin

Tokası kırıktır mevsimin

Temaşası ömrün

Dünde kalan nice yetim terim…

 

Mahzenimi dahi cennete çeviren yine sen

Makul olsun olmasın kimse sevdiğim

Senin rızanla baş koyduğum yolum

Bazen saptığım tali yollar yorgun kalbimin

Müfrezesi imler

Sükûnet yüklüdür ruhum

Seyyah sevinçlerin tasladığında

Sadece sensin dayandığım:

Benim aşınmayan kayam…

Tek sığınağım ve dağım…

 

Ah, Rabbim şu sefil kalbim ne zamanki d/ağlansın

Aşkla erdiğim hidayet rüyalarımda saklı

Aşkla ördüğüm her sevgi hatta her hayalet

Elbet sevecen mevsim ve seyyah sevgim

Karınca kararınca yaşadığım

Gel gör ki sevdiğimde nasıl da tutumsuz

Sevgiyi pay ettiğim elbet payidar kılansın

Yine sen yine senle ettiğim

Her hasbıhal bazen kuşluk vakti bazen yatsıya denk düşen

 

Yurdum, yatağım, yorganım nurla kaplı annemden

Öğrendiğim her duygu her nasihat

Yetindiğim neyse ömür boyu

Yeter ki koru kolla beni ve tüm sevdiklerimi

Rahmetin biçtiği her gün her an

Sabrımla koştuğum şükrümle yediğim doyduğum

Haletiruhiyesi gecenin gündüz niyetine gördüğüm

Rüyaların vardığı haşmetli tepe

Aşkın ve rüzgârın rakımı nasıl ki saklı bende en derinde.

 

Hazanım bazen

Coşkumsa gaipten gelen

Kürediğim her duygu

Yüreğin kükrediği belki de ruhu

Sakin kılan sancılı olsa vardığım her kuytu

Şükürler olsun ki içine düşmediğim kuyu

Malik olduğum her duygu

Meali ömrün yıkadıkça suyla sabunla

Akan kiri temizleyen

Duaların da gücü ile savunduğum nice duygu uydusu

Olduğum aşkın ve güneşin

Karanlığa zimmetli kimse kaçtıksa köşe bucak

Evrelerinde ömrün yeter ki iki cihanda da aziz olsun tutulan nutku

Benliğimden taşan huzuru

 

Kavuştuğumsun sen

Kabullendiğim o derin uyku

Şükürler olsun ki yalnızlığımı sonlandıran yine sen

Yakardığım kadar yakınım

Yandığım kadar huzurlu ve mutlu

Varlığına şükürler olsun güzel Mevla’m:

Her şeyin çok üstünde mademki kulunum senin

Bense bildiğim kadar haiz olduğum o tek zerre kumu

Elbet sensin sadece sen yoktan var eden…